Yeniden Refah Partisi Il Baskani Ibrahim Dervis Suna, “Ermeni tarafinin tek tarafli provokatif saldirisini siddetle tel’in ediyoruz. Dost ve kardes Azerbaycan'in hakli davasinin her zaman yaninda yer aliyoruz” dedi. Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar Il Baskani Ibrahim Dervis Suna, Ermenistan'in Tovuz mevzilerine saldirisi sonrasi bugün de Daglik Karabag’a yönelmesinin asla tesadüfi olmadigini, bu saldirilarin Rusya’nin, Ermeni Diasporasinin yogun oldugu Fransa'nin ve ABD’nin bilgisi disinda gerçeklesme imkaninin olamayacagini söyledi. BÖLGESEL BARISI DA TEHLIKEYE ATABILECEK BIR ADIM Ermenistan'in Azerbaycan'a yaptigi küstah saldirinin ardindan Yeniden Refah Partisi'nden konu ile ilgili açiklama yapildi. Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar Il Baskani Ibrahim Dervis Suna tarafindan yapilan yazili açiklamada, ülkenin ekonomisi ve egitimi ele alinarak, iktidar partisi elestirildi. Baskan Suna, “Ermenilerin Azerbaycan'a ait olan Daglik Karabag'a yönelik saldirisini ve güç kullanmasini siddetle kinayarak, Ermenistan'in bu saldirisinin Azerbaycan'in egemenligini ihlal ettigini belirterek bunun bölgesel barisi da tehlikeye atabilecek bir adim oldugunu kaydetti. ATESKESIN TEK TARAFLI IHLALI Ibrahim Dervis Suna, Azerbaycan'in, Ermenilerin güç kullanimina karsi sadece nefsi müdafaa hakkini kullandigini, Ermeni tarafinin kabul edilemez saldirisinin taraflar arasindaki ateskesin tek tarafli ihlali oldugunu vurguladi. Uluslararasi kurum ve kuruluslarin, Ermenilerin sivil yerlesim alanlarina yönelik saldirilarina karsi süratle gerekli caydirici tedbiri almasi gerektigini ifade eden Suna, Tovuz olayinin ardindan tekrar planlanip sahneye konan bu tehlikeli kiskirtma eylemini derhal durdurmasi gerektigini kaydetti. "ARKALARINDAKI ÜLKELER BELLIDIR" Ermenistan'in bu adimi ile bölgede Türkiye'yi zor duruma sokmak istedigi belirten Dervis Suna, 30 seneden beri Güney Kafkasya’nin kanayan yarasi Daglik Karabag’i isgal altinda tutan Ermenistan'in, özellikle son dönemlerde ulastirma ve enerji alanlarinda Türkiye ile Azerbaycan arasinda yasanan olumlu gelismeler de dikkate alindiginda, demiryolu ulasim bölgesi ve enerji nakil hattinin içinden çikilmaz girift bir hale getirerek yeni bir sorun yumagi durumuna dönüstürmeye çalistigini bildirdi. AZERBAYCAN'IN HAKLI DAVASININ YANINDAYIZ Daglik Karabag konusunda deyim yerindeyse 28 seneden bu yana Ermenistan’in adeta emniyet sübabi olarak görev yaptigini kaydeden Baskan Suna, “Ermeni tarafinin tek tarafli provokatif saldirisini siddetle telin ediyoruz. Dost ve kardes Azerbaycan'in hakli davasinin her zaman yaninda yer aliyoruz” dedi. AYNI KOSULLAR ALTINDA GIRIYORUZ Ülkenin egitim durumuna da deginen Baskan Suna sunlari söyledi: “Hepimizin bildigi gibi, aralik ayinda Çin’de baslayan ve dünya genelinde yayilim gösteren COVID-19 pandemisi, 23 Mart 2020’den itibaren[1] egitim-ögretim hayatinin dijital iletisim araçlari üzerinden yapilmasini zorunlu kilmistir. Yeni bir egitim-ögretim dönemine de ayni kosullar altinda giriyoruz. Öncelikle 21 Eylül 2020 itibariyla baslayacak olan yeni egitim ve ögretim döneminin sayilari 27 milyonu bulan ilkögretim, ortaögretim ve üniversite ögrencilerimiz ile 1,5 milyonun üzerindeki egitimcimiz, akademisyenimiz ve idari personelimiz için hayirli olmasini diliyorum. AHLAKI VE MANEVI ANLAMDA DA KALITELI OLMALI Bizler Yeniden Refah Partisi olarak, ülkemizin en degerli kaynaginin insan kaynagimiz olduguna inaniyoruz. Bu nedenle siz kiymetli geçlerimizi, yeni nesillerimiz olarak, Yeniden Büyük Türkiye hedefinin en önemli unsurlari olarak görüyoruz. Bu baglamda sizler ne kadar kaliteli egitim alirsaniz, ne kadar nitelikli hale gelirseniz, ülkemizin gelecegi de o denli garanti altina alinmaktadir . Çünkü kaliteli egitim, kaliteli nesillerin yetistirilmesini saglayacaktir. Kaliteli nesillerden kastimiz ise bilimsel ve teknik anlamda kaliteli olmakla birlikte, ahlaki ve manevi anlamda da kaliteli olmaktir. Milli Görüsün temsilcileri olarak bizler çok iyi biliyoruz ki; bir ülkenin asil zenginligi, tanki, topu, tüfegi ve parasi degil; imanli, inançli ve ilim sahibi evlatlaridir. ACI TECRÜBELERIYLE MÜSAHEDE ETTIK Bu sebeple, önce ahlak ve maneviyat ilkesini gerçek anlamda özümseyerek gençlerimizi, yeni nesillerimizi hidayet ve ilmi kendi bünyelerinde birlestirebilen, vatan sevgisine ve tarih suuruna sahip ahlaki degerleri yüksek nesiller olarak yetistirebilmemiz gerekmektedir. Bu özelliklerden birinin eksik oldugu nesiller yetismesi halinde, ülkemize yarardan çok zarar gelecegini geçmis dönemlerimizde örnekleriyle ve aci tecrübeleriyle müsahede ettik. Biraz önce de ifade ettigimiz gibi, kaliteli nesiller yetistirmek için kaliteli egitim veren bir egitim-ögretim sistemine ihtiyaç duyulmaktadir. Bu noktadaki en önemli unsur elbette ki ögretmenlerimizdir, egitimcilerimizdir. 6 BAKAN, 15 DEFA EGITIM SISTEMINI DEGISTIRDI Ancak, Yeniden Refah Partisi olarak görüyoruz ki 18 yillik Ak Parti iktidarinin elestirimize en fazla muhatap oldugu alanlardan birisi Egitim ve Ögretim ile ilgili icraatlaridir. Ak Parti iktidarlarinin 18 yillik icraatinda görev alan 6 bakan, 15 defa egitim sistemini degistirmistir. Bu rakamlara göre bir bakanlik dönemine neredeyse 3 defa egitim sistemi degisikligi düsmektedir. Bu degisimler hem zaman kaybina neden olmakta hem de egitim-ögretimde bir bakima temel atmaktan öte adimlar atmamiza engel olmaktadir. Degistirilen her bir sistem, sanki bir önceki sistem baska bir iktidar tarafindan getirilmisçesine elestirilmekte, “bu seferki en hayirlisi olacak” sloganiyla sasaali bir temel atma törenine sahne olmaktadir. AKSAKLIKLARLA GÜN YÜZÜNE ÇIKTI Neredeyse her yil degisen egitim sistemi nedeniyle, egitimcilerimizin sil bastan yeni bir sisteme uyum saglamalari beklenmektedir . Egitimcilerimizin degisen sisteme uyum saglamalarinin yani sira, ögrencilerini de bu sistem degisikliklerine adapte etmeye çalismalari gerekmistir . Halbuki her sene bu çabayi göstermek durumunda kalan kiymetli egitimcilerimizin, iyi tasarlanmis bir müfredatla ve egitim-ögretim sistemiyle kaliteli nesiller yetistirebilecek nitelige ve donanima sahip olduklarini gayet iyi biliyoruz. Nitekim Sayin Milli Egitim Bakani Ziya Selçuk’un 2020-2021 Egitim-Ögretim Dönemi için açikladigi pandemi senaryolarinin dahi belirli bir sistemden uzak oldugunun, 7 Eylül 2020 tarihinde baslamis olan telafi derslerindeki aksakliklarla gün yüzüne çiktigini üzülerek müsahede ediyoruz. EGITIMCILERIN MAASLARI DERHAL IYILESTIRILMELI Bu sistemsizligin olusturdugu belirsizlik ortaminda egitimcilerimiz, pandemi sürecindeki yeni sisteme yine kendi çabalariyla uyum saglamak durumunda birakilmislar ve egitim sürecinin en önemli unsurlari olduklarini bir kez daha tüm topluma göstermislerdir. Egitimcilerimizin, egitim sisteminde sürekliligin saglanamamasindan dogan bu zorluklarin yani sira, döviz kurlari ve enflasyon karsisinda direnemeyen maaslari ile -bazilari ise ailelerinden çok uzakta- görev yaptiklarini gayet iyi biliyoruz. Bu nedenle iktidarin egitimcilerimizin maaslarini derhal iyilestirmesi ve il disi/il içi tayinlerin sürekliligini saglamasi gerekmektedir. TAYIN SISTEMINI IVEDILIKLE HIZMETE ALACAGIZ Bizler Milli Görüs’ün devami olarak, ayni 54. Hükümet zamaninda oldugu gibi, iktidara geldigimiz anda olusturacagimiz yerli ve milli kaynak paketleri ile tüm memurlarimizin maaslarini ilk yil %50 oraninda, takip eden yillarda ise gerçek enflasyonun üzerinde zamlarla iyilestirerek, egitimcilerimizin mali sartlarini yasanabilir ve meslegin onuruna yakisir bir düzeye getirecegiz. Egitimcilerimizin geçimini saglamak için ek isler yapmalarina gerek birakmayacak, sadece asil isleri olan egitim ve ögretime odaklanacaklari bir gelir seviyesini hizla saglayacagiz. Ayrica ailenin toplumun en temel yapi tasi oldugunun bilinci ile egitimcilerimizin aile bütünlügünü saglayacak tayin sistemini ivedilikle hizmete alacagiz. MEVSIMLIK BIRER ISÇI GIBILER Çünkü bizler biliyoruz ki aile bütünlügünü saglayamamalarindan ötürü mutsuz olan egitimcilerimiz, mesleklerini icra ederlerken verimli olamaz. Yeni bir egitim-ögretim dönemine girerken, bunca olumsuzlugu gögüsleyerek gençlerimizin yol göstericisi olan kiymetli egitimcilerimize tesekkür ediyoruz. Iktidarin, milli egitimde çözüme kavusturamadigi bir diger sorun ise ögretmen atamalari konusudur. Ögretmen ihtiyacinin 100 binin üzerinde oldugu ülkemizde ögretmenlere kadro vermek yerine mevsimlik birer isçi gibi sözlesmeli olarak çalistirilmasi, özlük haklarina kavusturulmamasi, önemli bir siyasi basarisizligi gözler önüne sermektedir.” VERGILER ENFLASYONU KÖRÜKLEMEKTEDIR Ülkenin ekonomik durumunu da ele alan Ibrahim Dervis Suna sunlari kaydetti: “Ak Parti hükümetleri 18 yildan bu yana saglikli ve adil bir gelir politikasi üretememis, gelir ihtiyaci dogdukça dolayli vergileri artirarak çözüm arayisina gitmistir . Bu hükümetlerin gelir ihtiyacina karsilik izledigi tek politika akaryakit, otomotiv, alkol ve tütün mamulleri üzerindeki ÖTV miktarini artirmaktan ibaret olmustur. Halbuki KDV ve ÖTV gibi dolayli vergiler tahsili kolay olmakla birlikte vergi yükünün adil dagiliminda olumsuz etki yapan vergilerdir. Bu vergiler enflasyonu körüklemektedir. ADIL BIR VERGI REJIMI OLUSTURULMALI Yapilmasi gereken de vergi sisteminin bastan sona gözden geçirilerek adil bir vergi rejimi olusturmaktir. Ak Parti hükümeti adil bir vergilendirme politikasi yaratmaktan aciz bir görünüm vermektedir. Bu acziyetin eseri olarak en kolay yollari tercih etmektedir. Ancak bu politikalar ekonomik yapimizi giderek bozmaktadir. Yeniden Refah Partisi olarak Ak Parti hükümetini kolaymis gibi görünen yanlis politikalar yerine kalici bir politika belirlemeye ve adil bir vergi düzeni arayisinda çaba göstermeye davet ediyoruz.”
Yorumlar
Yorum Yap