ÜÇÜNCÜ mü? SONUNCU mu?
Bugünlerde en BÜYÜK SAVAŞ veya SON SAVAŞ sözleri dolaşıyor dillerde.
TAŞ ile başlayan İLK SAVAŞ bitti biteli insanoğlu kendine yeni silahlar icat etti ve üretti.
DELİKLİ DEMİR icat oluncaya kadar bu savaşlar yüz yüze yapılırdı. Ruberu yapılan bu savaşlar hedef gözetilerek tek atışla tek kişi öldüren savaşlardı.
Ardından Tüfek icat oldu, mertlik bozuldu; sonra da nükleer icat oldu, insanlık bozuldu.
Sözde medeni olan Batı’nın insan hakları konusunda karnesinin ne kadar zayıf olduğunu uzun uzun anlatmayı kendime zül olarak görüyorum.
Şöyle ki, Batı’nın taşa karşı tüfek, tüfeğe karşı nükleer kullanmaktan çekinmeyen, SOYKIRIM ve TOPLU KATLİAM konusunda sayısız örneklerle dolu tarihini tek tek hatırlatmaya gerek yoktur umarım.
Savaş baronlarının cenneti ABD’nin, haksız oldukları durumda bile bir savaşı kazanmak için silahları nasıl VAHŞİCE kullandığını Japonya, Vietnam, Afganistan ve Irak’ta olduğu gibi tüm savaş kurallarını (jus in bello) umarsızca hiçe saydığını hatırlayalım.
Batı’nın bu katliamlarını sadece konvansiyonel silahlarla değil, 19. yüzyılda BİYOLOJİK olarak çiçek mikrobu ile kirletilmiş battaniyelerle toprakların asıl sahibi olan Kızılderilileri nasıl katlettiğini ve dahi aradan 1 asır bile geçmeden bu defa da uranyum 235 ve plütonyum 239 türü iki NÜKLEER bomba ile 240 bin SİVİLİN nasıl öldürüldüğünü unutmadık.
Şimdi konuyu güncel durumla yorumlayalım.
Siyonist İtrail’in orta Dünya’da fitilini ateşlediği savaşın üçüncü mü yoksa sonuncu mu olacağına dair öngörülerimizi kısaca aktaralım.
1945’te o gün sadece kendisinde olan nükleer bombayı kullanmaktan çekinmeyen ABD, Gazze’deki insanlık suçuna ortak olmak ve arka çıkmakla bugün artık birçok ülkede olan nükleer silahın kullanılmasına emsal olacaktır.
İlk olarak Hiroşima’da kullanılan bombanın aynı patlatma metodunda olduğu gibi bir kez tetiklendiğinde ZİNCİRLEME REAKSİYON olarak tepki verilecektir. Bu duruma karşı tarafta misillemede bulunulacak ve sonuçları onlarca yıl, hatta yüzlerce yıl silinmeyecek; neticede de insanlığın ulaştığı medeniyetin çöküşü olacaktır.
1989’da Francis FUKUYAMA’nın yazdığı “TARİHİN SONU VE SON İNSAN” kitabında insanlığın tekâmül olarak gelebileceği son noktayı anlatır. Fukuyama’ya göre MEDENİYET, liberal ekonomi ve bireysel özgürlük ile son noktaya ulaşmıştır.
Oysa bize göre medeniyeti etkileyen en büyük faktör SAVAŞLARDIR ve bugün sesini duyduğumuz bu savaş insanlığın geldiği medeniyet seviyesini SIFIRLAYACAKTIR.
İçinde bulunduğumuz SAVAŞ TEKNOLOJİSİ, kendi kendini yiyen bir tüketim canavarına dönüşmüştür. Bu durumda ÜÇÜNCÜ savaş SONUNCU savaş olacaktır. Böylece EVANJELİZMİN “Tanrıyı kıyamete zorlamak” felsefesi de yerine getirilmiş olacaktır. İlk defa sadece savaşanlar değil, savaşı çıkartanlar da KAYBEDECEKTİR.
Bir savaşı nasıl yapacağımızı ya da yapmayacağımızı kadim öğütle tarif edelim. Ey iman edenler! Düşmana karşı tedbirinizi alıp, küçük birlikler halinde yahut topluca savaşa gidin. (Nisa 71)
Son söz: Maktullerle KATİLLER aynı gemide ve fırtına çok yakın.
Yorumlar
Son Haberler