Iste O Hain 29 Saat..

Gözden kaçırmayın

Resmi gazetede yayınlandı 16 ile yeni vali atandı

15 Temmuz hain darbe girisimi Türk Siyasi tarihinde yakin zamanda ki en önemli kirilma noktalarindan bir tanesidir. Ayristirici güçlerin önderliginde Fetö eliyle yapilan bu girisim, basta 249 sehidimizin sonrasinda da siyasetçilerimiz ve kolluk kuvvetlerimizin can siperane direnç göstermesiyle bertaraf edildi. 15 Temmuz’un pek çok gizli kahramani var. Profesör Dr. Veysel Eroglu… Ilimizde ona ‘Suyun Fatihi’ namini vermislerdir. Iste Suyun Fatihi Veysel Eroglu’nun 15 Temmuz’a kadar uzanan o kritik 29 saati…     Kavrama ve Durum Degerlendirmesi 16 Temmuz 2016 günü Istanbul’da Ekonomik Durum ve Yatirimlar ile alakali dönemin Basbakani Binali Yildirim riyasetinde toplanti yapilacaktir. Rutin bir programdir…  Veysel Bey’in uçak bileti15 Temmuz aksam saatlerine denk gelecek sekilde alinmistir. Atatürk Havaalanindan sivil plakali bir araç Bakan Beyi beklemektedir. Havaalanina sorunsuz inis yapan uçaktan inen bakanimiz koruma araçlari olmadan Istanbul trafiginde seyre koyulur. Özellikle muhalefetten pek çok isim Istanbul’dan kaçarcasina uzaklasmaya çalisirken Veysel Bey, cenderenin tam ortasinda her seyden habersiz yol almaktadir. Amaci Istanbul’da Anadolu Yakasi’nda bulunan evine giderek ertesi gün yapilmasi planlanan toplantiya hazirlik yapmaktir. Bu ülke için kosturmaktan zaten çok az saat uyuyan bakanimizin belki birkaç saat uyuyarak dinlenmek gibi bir düsüncesi de vardir… Bakanimiz sivil araciyla trafikte ilerlerken soförün sesi arabanin içerisinde ki sessizligi bozar ‘Efendim Bogaziçi köprüsünde trafik olabilir, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geçelim’ Saatler bu sirada 21:30 ‘u göstermektedir… Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne giren bakanimizin sivil araci hizla ilerlerlerken Bakan Bey’in gözü bir hareketlilige takilir. Bakan bey’in gözüne takilan bu durum sizin de tahmin edebileceginiz gibi hainlerin kara geceden daha kara olan planlarinin ilk emaresidir.  Asya Yakasi’ndan Avrupa Yakasi’na olan geçisler durdurulmus hatta Avrupa Yakasi’ndan Asya Yakasi’na olan geçislerde de tedbir alinmistir. Asker görünümlü teröristler kontrol esnasinda sivil araç oldugu için Bakan Bey’i fark etmezler. Aksi durumda neler olabilecegini az çok tahmin edebilirsiniz. Bir gariplik vardi ama ne olabilirdi bu olagan disi durum? Süpheye kapilan Veysel Bey hemen telefonunu eline alir ve birkaç görüsme sonrasinda bunun alçak bir darbe girisimi oldugunun farkina varir. Tüm bunlar olurken aklinin bir kösesinde de dava arkadasi olan Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’in nerede oldugu ve nasil bir reaksiyon gösterdigi sorulari dolasmaktadir. Daha fazla sorulara dayanamaz ve Cumhurbaskanimizin korumasi olan Muhsin Bey’i arar. Muhsin Bey telefonda bakanimiza, -Efendim O(Recep Tayyip Erdogan) da bizde durumu yeni ögrendik gerekli hazirliklari yapiyoruz endise etmeyiniz. Tüm bu olagan disi olaylar seyir halindeyken Bakanimiz soförüne bitmeyecek gecenin ilk talimatini verir ve aracini DSI Istanbul Bölge Müdürlügü’ne yönlendirir. Ancak Bakanimizin kiymetli esi Hatice Hanim Anadolu yakasinda ki evdedir ve tehdit altindadir. Bakanimiz o gün önce kendini ve ailesini düsünseydi aracini bir devlet kurumu yerine evine sürebilirdi. Yapmadi… Önce vatan millet sonra aile dedi ve çok sonra Hatice Hanim’i telefonla arayarak ‘evi terk etmesi’ gerektigini söyledi… Çok sonradan kamera kayitlarina bakildiginda Hatice Hanim’in evi terk etmesinin hemen akabinde bir askeri aracin eve geldigi anlasilacakti. Hatta baska bir askeri aracin da bakanimizin damadinin evine es zamanli olarak gittigi de görülmekteydi.   Hak’tir Allah Hay’dir Allah… Bu durum karsisinda artik durmak olmazdi. Bakanimizin aklina bir sey gelmisti. Bu hamle ilerleyen saatlerde tüm ülkeye çig gibi yayilacak o kritik hamleydi. FETÖ’cülerin oldugu kisla önlerini, is makineleri ve hafriyat kamyonlariyla kapatmak onlarin disariyla olan baglantisini lojistik ve giris çikis olarak kesebilirdi. Iste o tarihi anekdot…        ‘Ilk defa Avrupa Yakasi Hafriyatçilarini damadim Ihsan ile aradik. Hafriyatçilar Birliginden Süleyman Valioglu’na hafriyat kamyonlarinin Hasdal Kislasi, Havaalani ve diger kislalara yönlendirilmesini istedik. Bazi dernek ve ocaklarin yetkililerini aradik. Ayrica Bakanliktan DSI Genel Müdürü ve Orman Genel Müdürünü arayarak bütün is makinalari ve kamyonlarin Türkiye genelinde kisla önlerine konuslanmasi talimatini verdim. ‘ Gece 01.30 ... Hain darbe girisiminin önlenmesinde büyük rol oynayan yayin organlarinin kilit faktör oldugu su götürmez bir gerçektir. Cumhurbaskani, Basbakan ve takibinde Bakanimizin canli yayina baglanarak yaptiklari açiklamalar milleti daha da hizli harekete geçirmis ve kurtulus mücadelesi ruhunu yeniden diriltmistir. ‘TV net’e baglandim ve bunun hain bir darbe girisimi oldugunu, darbenin simdiden önlendigini ve vatanini ve milletini seven askerlerimizin fetöcü üstlerinin emirlerini dinlememeleri ve derhal kislalarina dönmelerini’ söyledim.   Koordinasyon ve Milli Irade ‘Saat 03.00 civarinda Milli Savunma Bakanimiz aradi. ‘ ‘Mamak’taki 4’üncü Kolordu’nun çikislarini Orman ve DSI teskilatlarinin dev araçlari ile kesin dedi.’ ‘Bakanligima bagli DSI ve OGM’nin is makineleri Ankara Mamak General Esref Akinci Kislasi’nin girisine yigilarak giris çikislar kapatildi ve daha büyük olaylarin yasanmasinin önüne geçildi.’ ‘Ayrica, 15 Temmuz aksami attigim twitlerle, bu alçak girisimin FETÖ terör örgütü tarafindan gerçeklestirildigini ifade ettim. Darbe tesebbüsüile alakali gelismeleri vatandaslarimizla an be an sosyal medyaüzerinden paylastim ve bu hain darbe girisimini engelleyen Kahraman Milletimize ve hemserilerime sükranlarimi sundum.’   Mücadele Devam Ediyor… 16 Temmuz günü yine sivil bir araç ile Düzce’ye kadar gelen bakanimiz oradan araç degistirerek Ankara’ya dogru geçis yapar. ‘Bakanligi giderek üst yönetimi toplayarak degerlendirme yaptik, is makinelerimizin ülkemizde konuslandigi yerler ve diger hususlar hakkinda bilgi aldim. ‘ ‘Daha sonra bakanligimiz yanindaki Jandarma Komutanliginin civarinda nöbet tutan Özel Harekât elemanlariyla görüstük. O civarda vurulan araçlarin ve tahribatin aci görüntüsü hala hafizamdadir. Bakanimiz hemen sonrasinda Kanal 24’e bir beyanat verir. Beyanat sonrasinda külliyeye geçerek geceden bu yana külliye kapisinda nöbet tutan milletine hitap eder. Araçlariyla kislalarin önünü kapatan ormancilara tesekkür etmemek olmazdi elbet. Üst yönetimle Mamakcivarlarina gelinir ve orada bakanimiz tesekkürlerini iletir. Veysel Bey’inaklina gelen o stratejik hamle 15 Temmuz’un 3. yilinda su cümlelerle ifade edilir. ‘Esasen Ankara’da gece bizim üstlendigimiz en mühim vazife 4. Kolordunun  Merkezi General Esref Akinci Kislasindan hiçbir askeri aracin çikmamasini saglamakti. Kisla  önüne gittigimde muazzam bir kalabalik birikmisti. DSI’nin dev il makineleri ve kamyonlari kisla önünü kapatmisti. Bir treylerin üzerine çikarak halka hitap ettim, tesekkür ettim. Daha sonra birden aklima geldi:  kislaya girip teslim alayim.  Ben önce arkada Müstesarim Akif Özkaldi ve genel müdürlerle nizamiyeye yürüdük. Askerler sasirdilar. Iç tarafta bir üstegmen bize bakarak kisla içine kaçti. Ben kolordu komutanini orada saniyordum. Metin Pasa nerede diye sordum. Kimseden cevap yok. Ben teker teker askerler ile sohbet ederken bir baska üstegmen: “Bakanim Metin Pasamiz yeni kurtuldu yolda geliyor sizi içeri alalim buyurun” dedi. Durumu ögrenince sasirdik. Burada hala Polatli Topçu ve Füze Okulundan buraya gönderilen fetöcü subayin oldugunu,  biz içeri girince bakan beni teslim almaya geldi diyerek kislanin arka kapisindan kaçtigini ögrendik. Biraz bekledikten sonra üstü basi daginik halde Metin Pasamiz geldi. Ben de kislayi size  teslim ediyoruz dedim. Metin Pasa durumu özetledi; 15 Temmuz aksami Ankara valisi telefonla Genelkurmay civarinda bir seyler oluyor nedir? Diye sorunca kendisi “ben o civardayim gidip bakayim” demis. Kapiya gidince nöbetçiler içeri almamislar. Metin pasa kendisinin garnizon komutani oldugunu söyleyerek bagirmis. Bir subay içeri alin diye isaret etmis. Içeri girince üzerine çullanmislar ve akinciya götürerek hapsetmisler. Beni az önce biraktiklari için bu vaziyette buraya geldim kusura bakmayin dedi. Demek biz farkinda olmadan kislayi teslim almisiz. Daha sonra bu hadiseyi sn Hulusi Akar’a anlatinca büyük bir risk almissini ya sizi rehin alirlar veya öldürebilirlerdi de dedi. Rabbim bir daha böyle ihanet tesebbüsü göstermesin.’   Sonsöz... Darbe tesebbüsünün 3. yilinda basta devlet erkânimiz olmak üzere tüm milletimizde yasadiklarimiz hala tazedir ve ebeden taze kalacaktir. Profesör Dr. Veysel Eroglu’nun kaleminden durumu özetleyecek olursak; Sayin Cumhurbaskanimizin konusmalari Aziz Milletimize ziyadesiyle güven verdi. Bu serefli milletin bir ferdi olarak ne kadar gurur duysak azdir. Aziz Milletimiz 15 Temmuz gecesi birlik ve beraberligini bir kere daha muhtesem bir sekilde bütün Dünyaya göstermistir.  15 Temmuz gecesi Çanakkale ve Istikbal Harbimizin ruhunu tasiyan asil milletimizin feraseti, Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’in, dirayeti Bakanlar Kurulunun kararliligi ile birlik ve beraberligini en güçlü sekilde göstererek Aziz Milletimizin ve devletimizin bekasina kasteden bedbahtlara, tarihin en manidar tokadi vurulmustur.  Bu zaferin esas sahibi milletimizdir. Herkes devletine, milletine, bayragina sahip çikti. 82 milyon vatandasimiza, Sehit ve Gazilerimize sükran borçluyuz.