Gözden kaçırmayın

ALZHEIMER HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN   8 ÖNEMLİ NOKTA!ALZHEIMER HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN  8 ÖNEMLİ NOKTA!

Hipertansiyon sadece yetiskinlerde degil, çocuklarda da görülen saglik problemleri arasinda yer aliyor. Yüksek tansiyonun temeli çocukluk çaginda atilirken, eriskinlerde görülen tansiyon vakalarinin birçogunu çocukluk ve ergenlik döneminde baslayan ancak fark edilmeyen hipertansiyon olusturuyor. Sinsi bir sekilde belirti vermeden ilerleyen çocukluk çagi hipertansiyonunun teshis edilebilmesi için çocuklarin tansiyonlarinin herhangi bir rahatsizliklari yoksa 3 yasindan itibaren belli araliklarla ölçülmesi gerekiyor. Yasam tarzi ve beslenme düzeni saglikli bir hale getirilen çocuklarda yüksek tansiyon görülme sikligi ise azaliyor. Memorial Ankara Hastanesi Çocuk Nefroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Gökçe Can, çocukluk çagi yüksek tansiyonu ile ilgili bilgi verdi.   Hipertansiyon yasam biçimi ve beslenme ile iliskilidir Kanin atar damarlar içinde meydana getirdigi basinç olan tansiyonun yüksek çikmasi önemli bir saglik sorunu olup, baska hastaliklara da kapi aralamaktadir.  Her ne kadar yetiskin hastaligi olarak bilinse de aslinda yüksek tansiyon, temelleri çocukluk çaginda atilan bir rahatsizliktir. Yapilan çalismalar, tansiyonun kisinin yasam biçimi ve beslenme tarzi ile yakindan iliskili oldugunu gösterirken; çocuk ve ergenlerin beslenme aliskanliklarinin degismesi, sedanter bir yasam tarzi benimsemeleri ve obezite oranlarinin yükselmesi ile birlikte çocuklarda hipertansiyon görülme sikliginda artis yasandigini ortaya koymaktadir.  Çocukluk çaginda kan basinci tipki boy ve kilo ölçümünde oldugu gibi persentil egrileri ile degerlendirilir. Yani çocuklarda normal tansiyon degerleri yas, cinsiyet ve boya göre degiskenlik gösterir. Persentil egrisinde belirlenen degerlerin üzerinde çikan tansiyon, çocuklarda hipertansiyon olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde neredeyse her 10 çocuktan birinde hipertansiyon izlenmektedir. Rutin muayene teshis için önemlidir Çocuklarda hipertansiyon durumu genellikle rutin muayene sirasinda ortaya çikarilir. Çünkü çocukluk çaginda görülen yüksek tansiyon genellikle belirti vermeden sinsi bir sekilde ilerler. Semptom gösterdigi vakalarda bas agrisi, uykuya dalmakta sikinti, yorgunluk, çarpinti, kulakta çinlama gibi sikayetler ortaya çikar. Siddetli hipertansiyon durumlarimda ise burun kanamasi, kusma, görme bozuklugu, bilinç bulanikligi ve çarpinti gibi belirtiler görülebilmektedir.  3 yasindan itibaren çocuklarin tansiyonu ölçülmelidir Çocuklarda yüksek tansiyonun erken teshisi ve tedavisi büyük önem tasimaktadir. Tansiyonu yüksek çikan çocuklara mutlaka tansiyon holter takilmalidir. Üç yasindan itibaren bütün çocuklara yillik tansiyon ölçümü yapilmalidir. Ancak tansiyona eslik eden böbrek hastaligi, idrar yolu enfeksiyonu, diyabet, obezite, kan basincini yükselten ilaç kullanimi ve aort koarktasyonu gibi durumlarin varliginda ise her kontrolde tansiyon ölçümü yapilmali ve sonuçlar çocuk nefroloji uzmani tarafindan degerlendirilmelidir.  Öncelikle altta yatan sebepler belirlenmelidir Hipertansiyonda öncelikle altta yatan sebepler bulunmali ve tedavi ona göre sekillendirilmelidir. Bununla birlikte çocuklarin yasam ve beslenme sekilleri mutlaka degistirilmelidir. Hareketli bir yasam tarzi ve saglikli bir beslenme düzeni olusturulmasi tedavide büyük fayda saglamaktadir. Ancak bu degisikliklere ragmen kontrol altina alinamayan yüksek tansiyon durumlarinda uzman hekimin önerisi ile antihipertansif ilaç baslanmasi gerekmektedir.   Yasam tarzi ve beslenme seklinin düzenlenmesi önemli Ailelerin çocuklarinin sagligi için dikkat etmeleri gereken noktalar su sekildedir:  - Çocuklarin beslenmelerine dikkat edilmelidir.   Saglikli, sürdürülebilir ve katki maddesi içermeyen bir beslenme sekli olusturulup, bu beslenme sekli çocuklara benimsetilmelidir.  -Çocuklar paketli gidalardan uzak tutulmali, taze meyve ve sebze tüketimleri artirilmalidir.  -Gazli içecekler içerisinde bulunan meyankökü hipertansiyona sebep olmaktadir. Bu sebeple çocuklarin bu içecekleri tüketmesine izin verilmemelidir  -Çocuklarin fiziksel aktiviteleri artirilmali ve haftada en az 3 gün ortalama 30 dakika yürüyüs yapmalari saglanmalidir - Çocuklarin tuz tüketimi azaltilmalidir. Ancak bu azaltma sadece yemeklere konan tuz miktarindan degil, sofraya gelen sarküteri, paketli gida ve mandira ürünleri gibi gidalardan kaçinilarak gerçeklestirilmelidir.  -Çocuklarin ekran karsisinda geçirdigi zaman günlük 2 saat ile sinirlandirilmalidir.  Afyon HABERI