Yazının içeriği EMEĞİN DEĞERİ ve KAR PAYI haddi.
Mevzunun gizli öznesi MAİŞETİN TEMİNİ ve bunun meşru yolları nasıl olmalıdır?
Bir maişetin birim değeri PARA, vasıtası ise MAL ve EMEKTİR. Her kim geçinmek istiyorsa ya ürettiği malını veya emeğini satarak kazanır.
İşin kritik ve can alıcı yeri de tam burası, bu SATIŞTA ölçü yani FAIR VALUE (Adil değer) ne olmalı? İşte bu konuya dair birkaç kelam edeceğim.
Güncel gündemin konuyla ilgisi, geçen hafta belirlenen ASGARİ ÜCRET ile bu hafta belirlenecek olan EMEKLİLİK ÜCRETİ ve yaşanan enflasyonist piyasada sermayenin KAR ORANI.
Kamu otoritesi emeğin değerinin ALT LİMİTİNİ belirlerken, malın değerinin ÜST LİMİTİNİ belirlememesi bu yazının ana temasını oluşturacak.
Yaşanan bu dengesizlik kamu otoritesinin ekonomik hayatı DÜZENLEME ve SINIRLARINI belirleme konusundaki tutumu dolayısıyla hakça paylaşım ve ADİL bir DÜZEN yerine PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR prensibini doğuruyor olmasıdır.
Oysa ki emeğin SERMAYE karşısında RIZAYA dayalı bir değer tespiti, kamu otoritesinin POZİTİF AYRIMCILIK yapmasını zorunlu kılmalıdır ki GELİR ADALETİ sağlanabilsin.
Ekonomi de ADALET için olmazsa olmaz şart, KUL HAKKINI gözetmektir. EMEK/SERMAYE tandeminde KAR paylaşımı sermaye lehine GABİN (Aşırı yararlanma) şeklinde tecelli ediyorsa burada bir HAKSIZLIK olduğuna işaret eder.
Tam da üstat Necip Fazıl’ın dediği gibi: “Allah’ın 10 pulunu bekleye dursun 10 kul, Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul. Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa yaşasın kefenimin kefili KARABORSA”.
İşte bunun için enflasyon mikrobunun ekonominin ateşini yükselttiği 2023 yılında kar ve fayda edinimi sıralamasına bakıldığında ne demek istediğimiz daha net anlaşılacaktır.
Tuik rakamları ile (Rakamların doğruluğu tartışmalı) belirlenen %65 enflasyon oranı düşüldüğünde bile net kar elde etme sıralaması: 1. BANKACILIK 2. İMALAT 3. HİZMET sektörü şeklinde olmuştur. (Bu sıralama açık kaynaklardan teyit edilebilir).
Aynı standartlarla 2024’te enflasyon oranı %38 ve kar edinim sıralaması yine aynı oldu.
Sizleri bu türden teknik rakamlara daha fazla boğmadan meramımızı kısaca anlatalım.
Demem o ki PARADAN PARA KAZANAN ve her türlü enflasyon durumunda bile kâr payını koruyan hatta yükselten İMALAT SEKTÖRÜ sonrasında HİZMET ve EMEK sektörünün yine listenin en altında kalmış olması, DEVLET otoritesinin KAMU YARARINA bir düzenleme yapmasını zorunlu kılmaktadır.
Yani sermaye karşısında emeğin hukukunun korunması kamu gücünü kullananların asli vazifesi olmalı, EMEKCİLERE reva görülen ücret SAĞ kalmak için değil, ONURLU bir YAŞAM için olduğu unutulmamalıdır.
Sermayenin HAKSIZ KAZANCINI kontrol etmenin yolu NARH (Kar haddi) uygulamaktan geçer.
Bu duruma nasıl bakmamız gerektiğini her şeyi duyan ve gören Mevla’nın dilinden şöyle özetleyebiliriz: “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksızlıkla yemeyin; ancak karşılıklı rızanıza dayanan ticaret böyle değildir…” (Nisa 29).
Son söz: Emeğin Sermaye karşısındaki hakkı, RIZKINI RIZASI ile almaktır.
Yorumlar
Son Haberler