İlk ÇOCUK onlardı ve KARDEŞTİLER ve fakat sonra ilk KATİL de onlardan oldu.
Dün ADEMİN bugün İBRAHİMİN çocuklarını öldürüyorlar.
Hem de nasıl çoluk çocuk kadın kız demeden.
GENETİK olarak bilmiyorum ama KARAKTER olarak kesinlikle biliyorum ki Siyonistler KABİL’İN neslinden.
Şimdi gelelim günümüz kabil’ine.
Bir yanda nüfusu derme, çatma ve toplama olan ve toplamda 10 milyonu bulmayan bir TERÖR ÖRGÜTÜ itrail.
Diğer taraftan 8 milyar nüfusu ile 208 devlet ve içinde halkının çoğunluğunun sözde Müslüman olan 2 milyar nüfuslu 53 devlet ve bunun 400 milyonlu 22 Arap devleti.
Durum böyle iken 2 aya yakındır tüm dünyanın gözü önünde çoluk çocuk kadın, yaşlı demeden GAZZE’DE sivillere toplu katliam yapılıyor.
Çoğunuzun aklında ki soru şu.
Nasıl oluyor da böyle oluyor?
Bu kısa sorunun cevabı biraz uzun ama biz özetlemeye çalışalım.
Bu sorunun cevabına Düstur el Medine (923) “Medine sözleşmesi” ile başlayan, Kur’an’a inanan Müslümanların ÜMMETİ-İ VAHİDE olduklarını tescilleyen sözleşmesinin ortadan kalkması ile başlayalım.
Dönemin Medine Yahudilerinden BENİ KURAYZA kabilesinin altına imza attıkları sözleşmenin hilafına HENDEK SAVAŞI (927) sırasında Müslümanlara ihanet ederek müşriklerin safına geçemesin ile bu zihniyetin aslında ne kadar GÜVENİLMEZ oldukları, ellerine geçen her fırsatta İHANET edeceklerini unutmuş olmamızdı.
Onların kutsal saydıkları TANAH kitabında geçen YEŞAYA KEHANETİ gereği “Yahudi olmayan çoluk çocuk kadın erkek hatta hayvanlarını bile öldürün” emrini yerine getiriyorlar olması ama bizim MAİDE 51” Ey inananlar! Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin.
Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar.
Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır.
Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez.” Emrini unutmuş olmamızdı.
Halkı Müslüman olan 53 devletin ve halkı Arap olan 22 devletin içinde hiçbirinin bugünkü yaşanan katliama karşı AÇIK TAVIR koyamamalarının sebebi vakti ile FRANSIZ kralının KANUNU SULTAN SÜLEYMANA elçi yollayarak BORÇ istemesi üzerine OSMANLI padişahının vezirine söylediği sözde “Ver Paşa ver bugün BORÇ ALAN yarın EMİR ALIR” sözünü unutmuş olmamızdı.
Bu sözün tek istisnası “BİZİM İTRAİLE BORCUMUZ YOK” diyen T.C. Cumhurbaşkanı sayın RECEP TAYYİP ERDOĞAN olmasıdır.
Tüm dünyada insaf ve vicdan sahibi halkların SİVİL İNSİYATİF kullanarak kendi devletlerinin tavrına rağmen GAZZE’DE yaşanan bu zulüm kınayan tepkiler göstermesi bize bir gerçeği daha hatırlattı.
Batılı LİDERLER iktidar olmak ve kalmak için bankaların LOBİ şirketlerine olan mahkumiyeti, sözde İslam devletlerinin liderleri de bu bankalara olan ekonomik yatırımlarına EL KONMA kaygısı yüzünden ELLERİ KOLLARI BAĞLI birer KUKLA olduklarındandır.
Peki ama bu zulüm hep böyle mi gidecek?
Ya da peki ne yapılması lazım?
Öncelikle başta İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI, ARAP BİRLİĞİ ve TÜRKİ CUMHURİYETLER olmak üzere T.C. 54. Hükümetinin başbakanı Prof. Dr. Necmeddin ERBAKANIN 15 haziran 1997 de kurduğu D-8 Ekonomik işbirliği teşkilatına işlerlik kazandırılması veya daha kapsamlı ve daha etkili yeni bir EKONOMİK TEŞKİLAT kurulması lazım.
Bu teşkilatın adının da HİCAZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI konması halkı Müslüman olan devletlerin kalkınması ve refahı için tez elden el birliği ile çalışılması lazım.
Onlar Avrupa’nın BİRLİĞİNİ ve Amerika’nın BİRLEŞİKLİĞİNİ akıl ediyorlar da bize apaçık emir gelmişken (Al i İmran 103) bize ne oluyor da bölük pörçük, parça parça oluyoruz.
KÜFÜR tek MİLLETTİR peki ya ÜMMET?
Son söz: KAN akıtıp TOPRAK çalanlar hem KATİL hem HIRSIZDIR.
Yorumlar
Son Haberler