Gözden kaçırmayın

Resmi gazetede yayınlandı 16 ile yeni vali atandıResmi gazetede yayınlandı 16 ile yeni vali atandı

“Çogunlukçuluga karsi tek tipçiligi savunan ve kendi iradesini üstün bilen kesimler için bir kötü misaldir 27 Mayis” (DP Basin Merkezi – 26 Mayis 2020) Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, 27 Mayis’in yildönümü dolayisiyla yazili bir açiklama yapti. Ülkemize kötülük tohumlarinin ta o gün, 60 yil önce 27 Mayis’ta atildigini söyleyen Genel Baskan Uysal, ayni zamanda 27 Mayis’in tek tipçi/tek adamci zihniyet için kötü bir örnek teskil ettigini ifade etti. Demokrat Parti Genel Baskani Gültekin Uysal, 27 Mayis 1960 Darbesi’nin yildönümü dolayisiyla yayinladigi mesajda su görüsleri dile getirdi: “Türkiye'ye "organize kötülük" tohumu 60 yil önce bugün ekildi” 27 Mayis 1960 Darbesi'nin üzerinden bugün tam 60 sene geçti. Çesitli sekillerde telin edilmis olmasina ragmen halen, hiçbir sözün ve tasvirin yeteri kadar anlatamayacagi melun bir hadisenin yildönümü bugün. "Darbe" olarak adlandirmanin, özellikle sonrasi dönemde yasananlar ve sebep olduklari düsünüldügünde yeterli gelmeyecegi bir hadiseden bahsediyoruz. Bir tarafindan, ülkenin demokrasi ve hürriyetler üzerine sarf ettigi bir buçuk asirlik çabanin çalinmasi, bir tarafindan ise siyasetin mesruiyetine dair algilari degistirmis olmasi nedeniyle çok boyutlu bir organize kötülüktür 27 Mayis. Yalniz bu ülke ve uyruklari için, dahasi cumhuriyet ile birlikte bulundugumuz cografya için umut olmus, halis bir niyetin maruz kaldigi degil, dogrudan insanimizin maruz kaldigi bir cürüm hareketidir 1960 Darbesi. O gün yasananlara bakinca bugün daha net bir sekilde görüyoruz ki; 27 Mayis ile Türkiye Cumhuriyeti’ndeki siyasi, ekonomik ve sosyolojik ivme durdurulmak istenmis, saldiri Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik olarak gerçeklesmistir. “Silahi ve silahin verdigi görece kudreti bir iktidar araci olarak degerlendirdiler” Mesruiyetini milli iradeden alamayan, milletin iktidar tevdi etmedigi ve katiyen etmeyecegi mahfillerin, silahi ve silahin verdigi görece kudreti bir iktidar araci, bir "alternatif" yöntem olarak degerlendirmeye baslamasinin, dolayisiyla kendisinden sonraki her çesit müdahalenin nirengi noktasi oldugu asikardir. 27 Mayis, uzunca bir dönem sadece siyasal çikarimlarla degerlendirilmistir. Ancak bugüne, yakin geçmiste yasadigimiz siyasi bunalimlara baktigimizda, bir psikolojik travmaya sebep oldugu anlasilmaktadir. Çogunlukçuluga karsi tek tipçiligi savunan ve kendi iradesini üstün bilen kesimler için bir kötü misaldir 27 Mayis. Ekonomik ve sosyal alanda da uzunca bir süre hissedilen etkileri bakimindan bu darbenin "ayrica" bir ekonomik darbe oldugu, ülkemizin kapasite kullaniminin en yüksek seviyede seyrettigi, sosyal sermayesinin fark edilebilir derecede arttigi, üretim kabiliyetinin katlandigi bir dönemde cereyan etmesi dolayisiyla oldukça seffaftir. Cumhuriyet ile, milli mücadele dönemi ile insan yetistirmeye baslayan ve her alanda sahiden "yerli ve milli" girdileri kullanmaya baslayan milletimizin, 1950'den itibaren baslattigi "atilim" mücadelesine, yeni bir milli mücadeleye karsi girisilmis oldugu açiktir. “Milletin iyi niyetini kötüye kullandilar” 27 Mayis Darbesi milletin iyi niyetinin, kendisini ve bekasini korumakla mükellef silahli kuvvetlere karsi duydugu güvenin kötüye kullanilmasinin da tarihidir. Kaldi ki en yakin zamanda 15 Temmuz hain darbe girisiminde de bu "güven" esas alinarak darbeci hainler, tipki 60 sene önceki gibi serefli üniformalarin ardina saklanmistir. Ancak hamdolsun ki bu kez ihanet sebekesi basarili olamamistir. Siyasi etki kabiliyetinden yoksun, demokratik siyasi mücadele maharetine sahip olmayan kesimlerin zaten hazir olan zihnine zerk edilmis bir zehirdir. “Darbelerle mücadelenin yolu; daha fazla demokrasi ve adalettir” Her daim belirttigimiz üzere darbelerle mücadelenin yolu daha fazla demokrasi ve isler bir adalet mekanizmasidir. Bugün yeniden adini bizler için gereksiz ve yakisiksiz, ancak anlasildigi üzere birileri için "gerekli" biçimde duydugumuz, sözlüklerden dahi silmek istediginiz "darbe" sözü, yalniz icrasi, ifasi ile sonuç vermemektedir. Bu sözün, hangi gerekçeyle anilarsa anilsin ülkenin, toplumun güven ve huzuruna halel getirdigi, anmanin dahi bir kötü amaca hizmet ettigi bilinmeli ve görülmelidir.  “Darbe kavrami üzerinden siyasal mühendislik yapmayi birakiniz” Darbelerin magduriyetini, maliyetini milletçe ödemis olmanin bilinci ile bundan medet umanlara tavsiyemiz, bu kavram üzerinden siyasal mühendislik yapmayi birakmalaridir. Aksi halde bu millet bu hesabi yapanlari tarihin çöplerle dolu hafriyatinin içine gönderecektir. Vesilesiyle 1960'taki suç sebekesini bir kez daha lanetliyor, basta partimizin kiymetli isimleri, darbenin gerçekten magduru olmus abide sahsiyetlerini rahmetle aniyor, çelikten bir irade ile darbeci çeteyi yok varsaymis 3. Cumhurbaskanimiz, Kurucu Genel Baskanimiz Celal Bayar'i, darbecilere karsi verdikleri milli mücadelede milleti için korkmadan sehadete yürüyen Basbakanimiz Ali Adnan Menderes'i ve aziz bakanlari Fatin Rüstü Zorlu'yu, Hasan Polatkan'i sükranla, minnetle ve rahmet dualari ile aniyorum.”