Gözden kaçırmayın

“Muhalefeti düşman ilan edip, halkı kutuplaştırarak inşa etmeye çalıştığınız sahte kardeşliğe karnımız tok!”“Muhalefeti düşman ilan edip, halkı kutuplaştırarak inşa etmeye çalıştığınız sahte kardeşliğe karnımız tok!”

Mehmet BAYER, 25 Nisan (HIBYA) – Çanakkale Onsekiz Mart Üniveritesi (ÇOMÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Dr. Ögretim Üyesi Mithat Atabay, HIBYA'ya yaptigi açiklamada, söz konusu alanda Anzaklarin tarihlerinde katildiklari tüm savaslarla ilgili anitlar ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün büstünün, hayatinin ve 1934 yilinda Anzaklar için söyledigi sözlerin yazili oldugu bir anitin bulunduguna isaret etti. Tören alaninda baska heykeller ve kitabelerin de bulundugunu anlatan Atabay, ''Ancak bu alanda bir istisna söz konusu. O da Mustafa Kemal Atatürk için. Hem de ilk basta, Avustralya War Memorial'e yüzünüzü döndügünüzde sag basta hiçbir ülkeye veya kisiye ayricalik taninmamis, Ingiliz Kraliçesine bile.'' dedi. Atabay, Avustralyalilara göre ''Atatürk'' isminin soyluluk, kahramanlik, vatanseverlik, gözüpeklik, dostluk ve metanet gibi pek çok insani degeri çagristirdigini dile getirdi. Bu çagrisimlarin 1915 yilinda Çanakkale Savaslari sirasinda Anzaklarin Gelibolu'da Türklere karsi savastiklari sirada yasadiklari duygularin, acilarin ve ayni zamanda asaletin birer yansimasi oldugunu belirten Atabay, ''Anzaklar, tüm bunlari Mustafa Kemal Atatürk'ün kisiligiyle birlestirmislerdi. 1915'ten sonra ortaya çikan Anzak efsanesi, Mustafa Kemal'in Çanakkale Savaslari sirasinda gösterdigi üstün yeteneginde kendini görmüs ve Avustralyalilarin nezdinde büyük ve essiz bir saygi uyandirmisti. Mustafa Kemal, Çanakkale Savaslari’nda bütün varligi ile ülkesini seven bir kisi olarak ortaya atilirken, yapmak istediklerini basarmasinda kisisel yetenegi, ileri görüsü, çevresindekileri etkileme gücü ve askeri alandaki büyük becerilerinin de bu gelismede büyük etkisi olmustu.'' diye konustu. Atabay, söyle konustu: ''Avustralyalilar açisindan surasi bir gerçekti ki sayet tarihsel açidan Mustafa Kemal Gelibolu'da Anzaklarin çikarma yaptiklari Ariburnu'nda olmasaydi, Anzaklarin Ariburnu çikarmasi çok farkli biçimde sonuçlanacak ve bir 'Anzak Efsanesi' ortaya çikmayacakti. Anzaklar planlandigi sekilde düz bir sahile sahip Kabatepe'ye degil de bir mil kuzeydeki sarp Ariburnu bölgesine ayak bastiklari andan itibaren umulan tarihin seyri degisti. Komutanlar ve askerler arasinda irtibat kesildi, tam bir kesmekes yasanmaya basladi.'' Mustafa Kemal'in, 25 Nisan 1915 günü yaklasik 2 saatlik bir yürüyüsten sonra askerlerine dinlenmeleri için mola verdiginde, Conkbayiri ve Saribayir tepelerinde kisa bir kesif yaptigi sirada bir grup Türk askerinin Anzak askerlerinin önünden geriye çekildiklerini gördügünü dile getiren Atabay, ''Onlarin mermilerinin kalmadigini söylemeleri üzerine süngü takarak yere yatma emri vermesi ve Anzak askerlerinin de ayni sekilde yere yatmasiyla tarihin seyri degisti.'' görüsünü aktardi. Atabay, Gelibolu Yarimadasi'nda Anzaklarin savas boyunca sürekli Mustafa Kemal'in ismini duydugunu, Anzaklarin bu savasa kadar kendilerini Ingiltere'nin bir kolonisi olarak gördüklerini vurguladi. Anzaklarin, Türklerin vatan ve millet için nasil canlarini feda ettiklerini her gün, her dakika görüp, hissettiklerini anlatan Atabay, sunlari kaydetti: ''Savas sona erdiginde 25 Nisan 1915'te Mustafa Kemal ve askerlerinin nasil canla basla vatanlarini savunduklarini görüp 'Biz Avustralyalilar bir ulus olarak kimiz, ulusal kimligimiz nedir?' diye düsündüler ve Gelibolu Yarimadasi'nda yasadiklarini kendi ulusal kimliklerinin baslangici olarak kabul ettiler. Mustafa Kemal'in kaleme aldigi ve Içisleri Bakani Sükrü Kaya'ya söylettigi su sözler Anzaklarin ruhlarina ve beyinlerine yerlesti: 'Bu memleketin topraklari üstünde kanlarini döken kahramanlar. Burada bir dost vatanin topragindasiniz, huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasiniz. Uzak diyarlardan evlatlarini harbe gönderen analar. Gözyaslarinizi dindiriniz, evlatlariniz bizim bagrimizdadir, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardir. Onlar bu toprakta canlarini verdikten sonra artik bizim evlatlarimiz olmuslardir.' Atatürk’ün bu teselli cümleleri Avustralya ve Yeni Zelanda’da büyük bir takdirle karsilandi. Atatürk’ün Türkiye’yi çagdas bir ülke haline getirmek için yaptigi çabalar Avustralya ve yeni Zelanda’da yakindan takip edilmeye baslandi. Gelibolu Yarimadasi'nda bir savasla baslayan Türklerle Anzaklar arasindaki iliskilerde Anzaklar, Atatürk'ü savasta ve barista bir büyük önder olarak degerlendirdiler. Avustralyalilar tarih sahnesine yeni bir ulus olarak, Atatürk'ün ulusal görüsünden ve bir ulusun kurucusu olarak gerçeklestirdiklerinden çok seyler ögrenerek yollarina devam etmektedirler.  O nedenle Mustafa Kemal Atatürk, Avustralyalilar için istisna ve özel bir insandir.'' Hibya Haber Ajansi