Hazine ve Maliye Bakani Berat Albayrak, IVME (Ileri, Verimli, Milli Endüstri) Finansman Paketi ile üç ana faaliyet alanina üç kamu bankasinin katilimiyla yilsonuna kadar 30 milyar liralik bir finansman saglanacagini belirtti. Bakan Albayrak, Dolmabahçe Çalisma Ofisi’nde kamu bankalari araciligiyla farkli sektörler için devreye aldiklari “IVME Finansman Paketi” lansmaninda yaptigi konusmada, göreve geldikleri ilk andan itibaren ekonomide kapsamli bir degisim hedefini her platformda dile getirdiklerini söyledi. Tüketimden, ithalattan ziyade, ihracata dayali, katma degerli, teknolojik ürün üretimini önceleyen bir modeli benimseyeceklerini ifade ettiklerini animsatan Albayrak, iste bu hedef dogrultusunda gerek “Yeni Ekonomi Yaklasimi (YEP)”, gerek 3 yillik yol haritasi olan “Yeni Ekonomi Programi”nda bu hedef dogrultusundaki stratejileri kamuoyu ile paylastiklarini dile getirdi. Albayrak, YEP’te, cari açigin düsürülmesi amaciyla ilaç, kimya, petrokimya, enerji, makine/teçhizat ve yazilim sektörleri öncelikli yatirim yapilabilir alanlar olarak belirlediklerini hatirlatti. Nisan ayinda açikladiklari “Yapisal Dönüsüm Adimlari” paketinde de, kredilerin, belirlenen iste bu stratejik alanlara yönlendirilecegini, tesvik edilecegini ifade ettiklerini belirtti. Albayrak, konusmasini söyle sürdürdü: “Iste bugün, bu hedef ve stratejiler dogrultusunda daha emin adimlarla yürümemizi saglayacak, sektörümüzü bu hedefler dogrultusunda destekleyecek çok önemli bir paketi devreye aliyoruz. Bu pakete, IVME Finansman Paketi adini verdik. Yani Ileri, Verimli, Milli Endüstri Finansman Paketi. IVME Finansman Paketi, dört temel özelligi tasiyan sektörleri hedefleyecek. Ithalat bagimliligi yüksek, dis ticaret açigi veren, istihdama katki orani yüksek ve ihracat potansiyeli yüksek sektörlere bu paket kapsaminda finansman saglanacak. Bu kapsamda stratejik öncelik, orta yüksek ile yüksek teknoloji ürünleri ve sektörlerinde olacak. 2002 sonrasinda uyguladigimiz politikalar neticesinde, 2002’de orta-ileri ve ileri teknolojili ihracatin payi ise yüzde 31 olan payi 2018 itibari ile yüzde 39,9 seviyelerine yükselmistir. Türkiye ekonomisinin yapisal dönüsümünde kritik öneme sahip olan yüksek teknoloji ürünlerinin ihracat içerisinde sahip oldugu payi, çok daha yukari seviyelere tasiyabilmeliyiz. Bu baglamda, bu finansman paketinin stratejik önceligi orta yüksek ve ileri teknoloji ürünlerini içeren sektörleri güçlendirmek ve finansal ihtiyaçlarini karsilamak olacak. Finansman paketimiz ürün odakli finansman yaklasimini benimsiyor. Sadece sektör bazinda degerlendirme yapilarak degil, dis ticaret açigina pozitif katki saglama potansiyeli olan ürünlere finansman saglanacak. Bu sayede, ilgili ürünlerin uluslararasi pazarlarda rekabet gücünün artirilmasi hedeflenecek ve böylece stratejik ürünlerin ihracat potansiyeli ortaya çikarilmis olacak. Yerli üretim kabiliyetimiz güçlenecek, Türk sanayisinin teknik altyapisinin daha da ileri seviyelere tasinmasi saglanacak.” “30 milyar liralik finansman saglayacagiz” Berat Albayrak, küresel gelismelerin gölgesinde gittikçe güçlesen finansman kosullarina ragmen, Türkiye ekonomisinin küresel ticari ve finansal belirsizliklerden minimum düzeyde etkilenmesini sagladiklarini söyledi. Sanayicinin ve yatirimcinin finansmana erisimini kolaylastiracak adimlari attiklarini ve atmaya devam ettiklerini belirten Albayrak, bugün açikladiklari IVME paketinin de sanayicinin, üreticinin finansmana kolay erisimini uygun maliyetlerle mümkün hale getirmis olacagini ifade etti. Albayrak, paketle birlikte biraz önce özetledigi prensipler çerçevesinde üç ana faaliyet alanina üç kamu bankasinin katilimiyla yil sonuna kadar 30 milyar liralik bir finansman saglamis olacaklarini vurguladi. Üç ana faaliyet alani, hammadde ve ara mali imalati, makine imalati ve tarim olarak belirlendigini belirten Albayrak, “Ilk finansman alanimiz hammadde ve ara mali imalati. Bu alanda saglayacagimiz iyilesme, cari dengeye olumlu yönde çok önemli katkilar saglayacaktir. Bu alanda kimyasal/medikal (eczacilik) ürünler, plastik ve kauçuk ürünler; suni ve sentetik iplikler; kagit, karton ve mukavva sektörleri olmak üzere 4 alt baslik belirlendi. Bu kapsamda; temel eczacilik ürünleri, boya maddeleri ve plastik hammaddeler vb. birçok sanayi ürünü desteklenmis olacak.” diye konustu. Albayrak, basta sayilan 4 ana basligin altinda, birincil formda plastik hammaddeleri, organik temel kimyasallar, suni sentetik elyaf basta olmak üzere uçucu yaglara, inorganik temel kimyasal maddelere kadar 21 alt baslikta hammadde ve ara mali üretiminin desteklenecegini söyledi. Bu kapsamda desteklenecek ürünlerin Türkiye’nin ithalatindaki payinin 28,2 milyar dolar olarak dikkati çektigini belirten Albayrak, bu büyüklükte bir ithalatin çok çok asagi çekebileceginizi kaydetti. Albayrak, ham madde ve ara mali üretiminde 2 yila kadar anapara geri ödemesiz -azami 10 yil olmak üzere- 150 milyon TL’ye kadar yatirim kredisi saglanacagini ve bunun yani sira, 1 yila kadar anapara geri ödemesiz -azami 5 yil olmak üzere- 30 milyon TL’ye kadar isletme kredisi verilecegini dile getirdi. Albayrak, desteklenecek ikinci ana faaliyet alaninin makine imalati olacagini aktararak, “2010-2018 döneminde makine teçhizat sektöründe dis ticaret açigi ortalama 23 milyar dolar düzeyinde gerçeklesti. Bu alanda, ‘elektrikli makine ve aksamlari’, ‘bilgisayar, elektronik, optik’, ‘motorlu tasitlarin aksam ve parçalari’, ‘motor ve aksamlari’, ‘genel endüstri makine ve aksamlari’ ve ‘elektrikli teçhizat makineleri’nden olusan alti sektör destek kapsaminda önceliklendirilecek.” bilgisini verdi. Albayrak, bu basliklar altinda; musluk valf/vana, motor ve türbin, tarim ve ormancilik makineleri, elektrik motorlari, jeneratörler ve transformatörler gibi 22 alt baslikta üretimi destekleyeceklerini dile getirerek, sunlari kaydetti: “Tüm bu 22 alt basliktaki ithalatimiza baktigimizda yaklasik 18 milyar dolarlik bir ithalat gerçeklestiriyoruz. Hammadde ve ara ürün ithalatindaki kalemlerin toplami bu iki baslikta toplamda 46,2 milyar dolarin üzerindeki cari açik etkisini kirabilmeyi amaçliyoruz. Makine imalati finansmaninda 2 yila kadar anapara geri ödemesiz, azami 10 yil olmak üzere, 150 milyon TL’ye kadar yatirim kredisi saglanacak. Bunun yaninda, 1 yila kadar anapara geri ödemesiz, azami 5 yil olmak üzere, 30 milyon TL’ye kadar isletme kredisi verilecek.” “Tarim, ithalatin azalmasi açisindan büyük önem tasiyor” Hazine ve Maliye Bakani Albayrak, desteklenecek üçüncü ve son ana faaliyet alaninin da tarim sektörü olacagini belirterek, “Tarim gerek enflasyonla mücadele, gerek ihracatin artmasi, gerekse ithalatin azalmasi açisindan büyük önem tasiyor.” dedi. Bu alandaki basliklari “seracilik”, “soya, misir, ayçiçegi üretimi”, “hayvancilik-yem bitkisi üretimi” ve “Birlikte Ekipman Paketi”nden olusan dört baslik belirlediklerini aktaran Albayrak, sözlerini söyle sürdürdü: “Tarim sektöründe saglanacak kredilerin vadesi, seracilikta isletme kredileri için 14 ay, yatirim kredileri için de 84 ay olarak belirlendi. Seracilik disindaki tarim alanlarinda da isletme kredileri için 12 ay, yatirim kredileri için de 60 aya varan vade saglanacak. Verilecek kredi tutarlari da isletme giderlerinin tamamina kadar, modern basinçli sulama sistemi yatirimlarina yüzde 100 yatirim kredisi, seracilik ve mekanizasyon yatirimlarinin yüzde 75’ine kadar yatirim kredisi olarak uygulanacak. Tarim alaninda verilecek tüm bu kredilerin faiz oranlari da yüzde 0 ila yüzde 14,25 arasinda degisecek.” Enflasyon veya DIBS endeksli faiz seçenekleri Berat Albayrak, tüm bu alanlarda ortak olarak uygulanacak kredi paketlerinde 2 farkli faiz seçenegi sunulacagini belirterek, bunlardan ilkinin “Enflasyon Endeksli Kredi Seçenegi” oldugunu söyledi. Albayrak, su bilgileri verdi: “Kredi kullandirim tarihi itibariyla yillik TÜFE oranlari baz alinarak belirlenecek, kredi vadesi süresince kredi kullandirim tarihinden itibaren yilda bir kez olmak üzere 0-2 yil için TÜFE + 2 puan, 2-10 yil için TÜFE + 3 puan olarak güncellenecek. Enflasyonda özellikle önümüzdeki aylarda saglanacak düsüs göz önüne alindiginda, paketin avantajlari çok daha artacak, ortalama kredi maliyetlerinden çok çok daha uygun seviyelere gelecek.” Ikinci seçenegin ise “Devlet Iç Borçlanma Senedi (DIBS) Endeksli Faiz Seçenegi” oldugunu aktaran Albayrak, sunlari kaydetti: “Yine kredi kullandirim tarihinden itibaren yilda bir kez, 0-2 yil için DIBS + 1 puan, 2-5 yil için DIBS + 2 puan, 5-10 yil arasi içinse DIBS+3 puan olarak güncellenecek. Ayrica paket kapsaminda teminat mektubu, akreditif, garanti mektubu gibi cari komisyonlarda yüzde 20 indirim uygulanacak. Seçenekler açisindan bakildiginda sektörlerimizin büyük destek ve teveccüh gösterecegini ve sektörlerimize önemli rahatlik saglayacagina inandigimiz tüm paketlerimizin ülkemize ve sektörlerimize hayirli ugurlu olmasini temenni ediyorum.” “Türkiye’nin cari fazla verecegini öngörüyoruz” Albayrak, böylece, sayilan sektörlere, alt sektörlere ve ürün gruplarina toplamda 30 milyar liralik güçlü bir finansman saglamis olacaklarinin altini çizerek, Türkiye ekonomisinin ve sanayisinin kendi potansiyelini gerçeklestirebilmesi için devlet ve hükümet olarak üzerlerine düseni sonuna kadar yapmaya devam edeceklerini anlatti. Sadece reel sektör açisindan degil bankacilik sektörü açisindan da çok faydali bir finansman ürünü ortaya çikardiklarina dikkati çeken Albayrak, su degerlendirmelerde bulundu: “Bankalarimizin bilançosunun varlik ve yükümlülük tarafini da dengeleyecek, son dönemde artan enflasyona endeksli mevduat ürünlerindeki bilanço dengesini de olusturacak, kredi verme, mevduat toplama açisindan da çok kreatif ve saglikli bir ürün ortaya çikti. Hem bankalar bilançolarini hedge edecekler hem de reel sektöre o anlamda daha öngörülebilir, istikrarli ekonomi açisindan da saglikli bir ürün ortaya koyacaklar. Üretici ve sanayicilerimize saglanan destek ve tesvikler meyvesini yavas yavas vermeye basladi. Birileri üzülse de… Birazdan açiklayacagim rakamlar ve söyleceklerim, Türkiye dostu olmayanlari üzecek.” Albayrak, 2018 yili mayis ayi itibariyla yaklasik 58 milyar dolar ile en yüksek seviyeye ulasan cari açigin, 2019 yili mart ayi itibariyla yilliklandirilmis olarak 13 milyar dolar seviyesine geriledigini animsatti. Türkiye’nin ihracatta yakaladigi ivme ile birlikte cari dengede geçen aylarda çok önemli bir tempo ortaya koydugunun altini çizen Albayrak, konusmasini söyle sürdürdü: “Bu basarili performansin sürmesiyle birlikte, haziran ayindan itibaren Türkiye’nin cari fazla verecegini öngörüyoruz. Yeni Ekonomi Programin’da (YEP) 2019 yili için biz yaklasik 26 milyar dolarlik bir cari açik hedefi koymustuk. Bu resim ortaya koyuyor ki dengelenme süreci… Birileri sunu diyebilir; ‘Kriz dönemleri, sunlar, bunlar.’ 2009’da da bir küresel kriz vardi. Dengelenmenin güzel tarafi burada. 2009’dakine kiyasla ihracatin artip köpük ithalatin eridigi ve bu dengelenmenin cari fazlaya daha da pozitif etki ettigi, 18 yillik AK Parti iktidari yillari içerisinde ilk defa cari fazla dönemine haziran ayi itibariyla gelmis olacagiz. Bu ivme ve istikamet böyle devam ederse, 70’li yillardan bugüne kadar hesaplanan cari denge içerisinde, 40 küsur yillik tarihi içerisinde belki de tarihimizin… Insallah bu istikamette devam edersek, en yüksek cari fazlasini verdigimiz yil olacak 2019 yili.” Albayrak, yalan ve iftira ile Türkiye’ye karsi baslatilan ekonomik saldiriya karsi tüm bu destek olma telasi içerisindekileri, hem kendilerinin hem de milletin gördügünü belirterek, sözlerini söyle sürdürdü: “Birilerinin ekonomiyi ne kadar bildigini, ne kadar vakif oldugunu, geçmiste batirdiklari kurumlardan, ülkeyi getirdikleri, davet ettikleri ve birlikte yönettikleri IMF komiserlerinden, IMF’nin atadigi yönetici ve bakanlarla nasil yol yürüdüklerini, bizler gibi tüm Türkiye de biliyor. Çünkü lafa bakacagiz, söyleyene bakacagiz, yaptigi islere bakacagiz. Bir de isimize bakacagiz. Onlarin sirtini dayadiklari, yüzünü döndükleri merkezler, bu milletin varligina, refahina saldirirken, onlar da üzerlerine düsen rolü oynamaya devam ediyorlar. Bunu da görüyoruz. Tek dertleri, milletimizin moralini, psikolojisini, bakisini, negatif, olumsuz bir sekilde etkilemek. Insanlarin zihinleri karistirmak ve bu manada toplumu manipüle etmek. Ama bizler, buna tüm Türkiye olarak izin vermeyecegiz. Her alanda atmamiz gereken adimlari, teker teker hayata geçirecegiz.” “Mart ve nisanda 500 binin üzerinde SGK girisi var” Bakan Albayrak, ilk çeyrekte yavaslayan iktisadi faaliyetin, ikinci çeyrekte toparlanma sürecini ortaya koyduguna dikkati çekerek, su degerlendirmelerde bulundu: “Yilin ikinci yarisindan itibaren, çok net bir sekilde bu dengelenmeyi daha da görecegiz ve özellikle yilin ikinci yarisindan sonra atacagiz adimlarla, alacagimiz tedbirlerle, 2019 yilini bütçe anlaminda da daha rahat yönetecegiz. Agustos ayinda, mart ayinda maruz kaldigimiz saldirilari tüm Türkiye olarak, milletimizle birlikte yasadik. Nitekim aldigimiz tedbirler neticesinde, ister ekonomik, ister siyasi hangi saikle olursa olsun, Türk lirasina karsi yapilan manipülatif pozisyon almak isteyenlere karsi mücadelemiz hiç durmadan devam edecek. Bu kapsamdaki gündemlerimizin basinda, buna yönelik dengelenme sürecinin basinda da her daim konustugumuz, issizlik konusu da geliyor. Issizlikte en kötüyü geride biraktik. Ocak ve Subat, hem mevsimsellik kaynakli, hem geçtigimiz yil sonu ve yil basi itibarindeki süreçle birlikte en kötü dönem olarak geride kaldi.” Özellikle mart ve nisan ayilarina bakildiginda 500 binin üzerinde SGK girisi gördüklerini belirten Albayrak, “Buna müteakip mayistan sonra, haziran, temmuz aylarinda turizm ve benzeri sektörlerimizin de etkisiyle bu rakamin 1 milyonun üzerine çikacagini ve issizlikte trendin asagi yönlü bir sekilde, 13,12,11 buraya dogru hizla gittigini bugün de yarinda görmeye basladik. Türkiye 2002 yilinda basladigi yürüyüsüne, taviz vermeden, durmadan, duraklamadan devam edecek.” seklinde konustu. “Teknik resesyon süreci geride kalacak” Berat Albayrak, sunlari kaydetti: “Geçtigimiz pazar günü Türk milletinin bagimsizlik mücadelesinin 100. yildönümünü kutladik. 19 Mayis 1919’da milleti için her türlü fedakarliga hazir, cesur ve basaracaklarina inanmis Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderligindeki inanmis bir kadro Milli Mücadelenin ilk adimini atti. 4 yil sonunda Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulusuyla bu mücadeleyi taçlandirdi. Aradan 100 yil geçti. Dünya yine ayni. Istikrarsizligin artigi, bölgesel çatismalarin, ticaret savaslarinin yasandigi bir konjonktür içinde. Türkiye bu süreçten en az etkilenerek çikmasi için ve atacagi adimlar ve uygulayacagi politikalarla, hedeflerine varmasi için emin adimlarla yoluna devam edecek.” Albayrak, su degerlendirmelerde bulundu: “Bugün 100 yil önceki gibi ayni inanç, irade ve istikametle Türkiye’nin siyasi ve ekonomik bagimsizligina gölge düsürmeyi amaçlayan her sürece bundan önce oldugu gibi çok güçlü bir dirençle karsilik verecegiz. Türkiye’yi küçültmek isteyenler, ‘Ekonomik kriz çiksa da ülke, devlet, millet zora düssün’ diye bekleyenleri üzemeye devam edecegiz. Milleti, toplumu, korkutmaya çalistiklari bir çok alanda; finansman, yurt disi… Bütün bunlar kursaklarinda kalacak. Nitekim yurt disi finansman konusunda da rahat pozisyonumuzu koruyoruz. Gerek finansman, gerek cari açik, gerekse istihdam ve yatirimlarda dengelenme süreci, tüm saldirilara ve siyasi pozisyon almalara ragmen güçlü bir sekilde rayina oturuyor. Birinci çeyrekten itibaren, bir önceki çeyrek bazli, teknik resesyon süreci insallah geride kalacak. Ikinci yaridan itibaren de büyüme tarafinda daha da pozitif gelismeleri görmeye baslayacagiz.”
Yorumlar
Yorum Yap