Gözden kaçırmayın

Ege Denizi'nde sismik hareketlilik Dur Durak Bilmiyor.Ege Denizi'nde sismik hareketlilik Dur Durak Bilmiyor.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakani Faruk Özlü, Yildiz Teknik Üniversitesi 2016-2017 akademik yili açilis törenine katildi.           Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakani Faruk Özlü, Yildiz Teknik Üniversitesi 2016-2017 akademik yili açilisinda yaptigi konusmada, bu yilin akademik personel, ögrenciler ve Türkiye'deki bütün üniversiteler için hayirlara vesile olmasini diledi. Kendisinin de YTÜ'den mezun oldugunu animsatan Bakan Özlü, sunlari söyledi: "Üniversitemizde, birkaç yil arastirma görevlisi olarak da çalistim. Meslek hayatimin geri kalanini ise Savunma Sanayii Müstesarliginda geçirdim. Tüm meslek hayatim boyunca, üniversitemizde aldigim egitimin, o dönemde kazandigim ilke ve degerlerin her zaman çok büyük faydasini gördüm. Yildiz Teknik Üniversitesi mezunu olmanin, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanligi görevini yerine getirirken de yine en önemli artilarimdan biri oldugunu düsünüyorum. Hem bu üniversitenin hem de yasadigimiz sehrin kiymetini çok iyi bilmemiz, vaktimizi verimli geçirmemiz önemli. Bu üniversitede okumak gerçekten bir ayricalik. Gençlerden ufkunuzu genis tutmanizi istiyorum. Bu üniversite ve bu sehir büyük hayaller kurmanizda vesile olacak özelliklere sahiptir." Özlü, üniversite yillarinin 1980 darbesinin hemen sonrasina denk geldigini anlatarak, "Diger darbeler gibi, 1980 darbesi de en çok bu ülkenin gençligini hedef almisti. Birçok arkadasimiz, karamsar, kötümser, umutsuz bir ruh haline bürünmüstü. 15 Temmuz darbe girisimini bertaraf etmis olmamizin en önemli neticesini burada aramak gerektigine inaniyorum. O gece, gençlerimizin üstüne bir kere daha büyük bir karabasanin çökmesine izin vermedik." seklinde konustu.  Bakanliginin bir yönünün üniversitelere, diger yönünün ise sanayicilere baktigini ifade eden Özlü, "Ülkemizde son yillarda hem daha fazla üniversite kuruluyor hem de üniversitelerin niteligi artiyor. Ülke olarak, üniversitelerimizin teorik bilgi üretimine oldugu gibi teorinin pratige dönüsmesine de katki vermelerini arzu ediyoruz. Akademisyenlerimizin sanayicilerimizle daha fazla ortak projeler yürütmelerini istiyoruz." seklinde konustu.  Özlü, Türkiye'de uzun yillarda konusulan üniversite sanayi is birliginin istenilen seviyede bir sinerji olusturamadigina isaret ederek, "Üniversitelerimizde kurulu olan teknoloji gelistirme bölgeleri ve teknoloji transfer ofisleri gibi yapilarin etkinligini artirmayi planliyoruz. Üniversitelerde, gençlerimize, müfredat egitiminin ötesinde, yenilikçilik kültürünü ve girisimcilik ruhunu da kazandirmayi hedefliyoruz. Eger bütün bunlari yapabilirsek, çok daha rekabetçi bir ekonomi insa etmeyi de basarabiliriz." diye konustu.  Türkiye'deki genç nüfusun önemine ve potansiyeline dikkati çeken Özlü, bu büyük potansiyelin harekete geçmesi ve ivme kazanmasinin, özellikle de üniversite egitimiyle mümkün olacagini dile getirdi.    "Sinai Mülkiyet Kanun Tasarisi yakinda kanunlasacak"   Özlü, Türkiye'nin bilim ve teknoloji ekosistemini sürekli iyilestirdiklerini belirterek, bu imkanlardan akademisyen ve ögrencilerin azami derecede yararlanmalarinin beklendigini kaydetti. Sinai Mülkiyet Kanun Tasarisi'nin yakinda kanunlasacagini anlatan Özlü, sunlari aktardi: "Bu tasarida da ögretim üyelerimizi ilgilendiren önemli düzenlemeler bulunuyor. Bundan sonra üniversitelerde gerçeklesen buluslarin ve tasarimlarin hak sahipligini üniversitelere birakacagiz. Ancak bunlar ticarilesirse, patentlerden elde edilen gelirlerin 3'te 1'ini bulusçuya, tasarimlardan elde edilen gelirin ise yarisini tasarimciya verecegiz. Yine TÜBITAK’i yeniden yapilandirarak, üniversitelere ve özel sektöre daha etkin destekler saglayan bir kurum haline dönüstürecegiz. Sizlerle birlikte her alanda çok daha güçlü ve basarili üniversiteler insa edecegiz. Bu ülkenin üniversiteleriyle, is dünyasiyla, gençleriyle birlikte, hepimizin hayalini kurdugu ülkeyi insa edecegiz." Özlü, sorgulayan egitimin evde basladiginin farkinda olunmasi gerektigini, buradaki sorumlulugun da anne babalara düstügünü vurgulayarak, "Üniversitelerimizin en büyük sorunlarindan birisi budur. Egitim sistemimiz soru soran kuskunun pesine düsen ögrenci yetistirmelidir. Demokrasiye, ülke bütünlügüne karsi yapilan darbe girisimlerinin de bu konuda yakin alakasi oldugunu düsünüyorum. Soru soran, sorgulayan gençler terör örgütlerine, illegal olusumlara teslim olmaz, aklini ve beynini kimseye ipotek etmez." dedi.  Türkiye'de ne kadar üniversite ve üniversite ögrencisi olduguna yönelik istatistigin önemli oldugunu, ancak kalite ve özgür düsüncenin daha mühim oldugunu söyleyen Özlü, "Egitimin sorunlarini siyasi, ideolojik bakis açilarindan uzak bir zihinle tüm toplumun duygu ve düsüncelerini göz önüne alarak çözebiliriz. Üniversiteler, bilim ve teknoloji üreten en önemli kurumlar olmalidir." diye konustu.  Özlü, üniversitelerin ara eleman ihtiyacina cevap verme kurumu olmadigina dikkati çekti. Bakan Özlü, daha sonra Yildiz Teknik Üniversitesi Alternatif Enerjili Sistemler Kulübü'nün tasarladigi Sirius adli araci inceleyerek, özellikleri hakkinda bilgi aldi.