Gözden kaçırmayın

Resmi gazetede yayınlandı 16 ile yeni vali atandıResmi gazetede yayınlandı 16 ile yeni vali atandı

Akdeniz Üniversitesi Egitim Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Günseli Orhon'un "Romana çevir daha çok satarsin" denilen yapay zeka ve ölüm temali senaryosu, Cannes Film Festivali’nde senaryo yarismasinin ‘gerilim ve gizem’ kategorisinde dereceye girdi. Prof. Dr. Orhon'un en büyük hayali senaryonun filme dönüstügünü görmek.  Prof. Dr. Günseli Orhon, 4 yil önce küçük öykü ve tiyatro senaryolarinin ardindan arkadaslarinin tavsiyesi üzerine uzun metraj senaryo yazmaya basladi. 2 hafta içinde Türkçe yazdigi 108 sayfalik senaryoyu filme dönüstürmek isteyen Prof. Dr. Orhon, bazi yapimcilarla görüstü. Prof. Dr. Orhon’a görüstügü yapimcilardan bazilari “Türkiye’de bu kapsamda bir senaryoyu çekecek alt yapimiz yok”, bazilari ise "Bunu kitap haline çevirin, roman gibi olsun daha çok satarsiniz” cevabini verdi. Aldigi cevaplar karsisinda bu ise daha da egilen Prof. Dr. Günseli Orhon, senaryosunu makine mühendisi Mehmet Aksu’nun destegiyle 7 aylik bir çalismanin ardindan Amerikan Ingilizcesine çevirdi. Senaryoyu 110 dakikalik bir aksiyon filmine göre hazirlayan Prof. Dr. Orhon, ulusal ve uluslararasi yarismalara basvuru yapti. Prof.Dr. Orhon’un senaryosu Cannes Film Festivali senaryo yarismasinda ‘gerilim ve gizem’ kategorisinde binlerce senaryo arasinda ilk bese girdi. Prof. Dr. Orhon’un en büyük hayali ise senaryosunun film olarak izleyiciyle bulusmasi.  "Ben bunu film olarak görmekte israr ediyorum"  Senaryodan önce sahne oyunu yazdigini anlatan Prof. Dr. Günseli Orhon, personel tiyatrosunda vodvil (tiyatro türü) yazdigini söyledi. Yazdigi vodvilin ardindan tiyatro sanatçilarinin bunu canlandirmasinin kendisine keyif verdigini dile getiren Prof. Dr. Orhon, vodvilin ardindan yazdigi senaryolarin hizlandigini belirtti. Prof. Dr. Orhon söyle devam etti:  “Aklima gelen komik olaylarda, ‘Bundan güzel film sahnesi olabilir’ diye düsünüyordum. Korkunç, üzücü olaylarda ‘Tam dramatik bir sahne. Bunu kesinlikle yazmam lazim’ diye aklimda fikir üretiyordum. Böyle basladim. Tavsiye ile teknoloji ve ölüm temali bir senaryoya basladim.”  Senaryoyu yaklasik 3 hafta sonra teslim ettigini dile getiren Prof. Dr. Orhon, senaryonun çok begenildiginin altini çizdi. Orhon, “Bana, ‘Türkiye’de bu kapsamda bir senaryoyu çekecek alt yapimiz yok dediler.’ Bazilari ise ‘Bunu kitap haline çevirin, roman gibi olsun daha çok satarsiniz’ dedi. Ben bunu film olarak görmekte israr ediyorum. 108 sayfalik bir senaryo. Tahmini 110 dakika sürebilir, çünkü aksiyon sahneleri var. Kafasinda birçok proje olan bir bilgisayar dehasi ile bir yapay zeka gelistiren sirket CEO’su arasinda geçen entrika ve mücadeleler. Yapay zekanin bir radyoaktiviteden etkilenerek yavas yavas temel yazilim kodlarini degistirerek, oradaki karakterlerin hayatini olumlu ve olumsuz etkilemesini konu alan bir gerilim filmi. Içinde yapay zeka var, teknoloji var ama bilim kurgu degil. Çünkü yapay zeka sadece filmin ortamini olusturuyor. Insanlarin hevesleri yapay zeka ile var olabilir mi? Filmin ana temasi bu” ifadelerini kullandi.  Senaryonun Türkiye’de filme çevrilmeyecegini anladiktan sonra Ingilizce'ye çevirdiklerini aktaran Prof. Dr. Orhan, senaryo üzerinde yaklasik 7 ay çalistiklarini belirtti.  “Seyirci bizim filmimize kusur bulmamali”  Ingilizce'ye çevirmek için haftada 4 kez 9 saat araliksiz çalistiklarini dile getiren Prof. Dr. Orhon, “Birçok yeri çok degisti. Temel kavram ayri ama ayrintilar, detaylar farkli. Bizi en çok yoran sey oradaki teknolojinin çok gerçekçi olmasi. Buna çok dikkat ettik. Birçok bilim kurgu biraz uçuk ve çocuk filmi gibi. ‘Neden öyle oldu?’ diye sordugumuzda cevap alamadigimiz filmler. Bizimki öyle degil. Hedef kitlemiz, bilim kurguya önem veren ve bu konuda uzman olmus seyirci. Bizim filmimize kusur bulmamali ve izlediginde ‘filmin mükemmel bir alt yapisi var’ diyebilmeli. Biz bunu düsünerek yaptik” dedi.  “Cannes Film Festivali’nde resmi listede yer aldik”  Yurt disinda senaryo yazma egitimleri aldigini belirten Prof. Orhon, yazmayi kendi filmini yazacak kadar ilerlettigini söyledi. Senaryosunu filme çevirecek yapimci bulamayinca yarismalara katildigina deginen Akdeniz Üniversitesi Egitim Fakültesi’ Ögretim Üyesi Prof. Dr. Günseli Orhon sözlerini söyle sürdürdü:  “Yurt disinda ve Türkiye’de de her zaman söylenen su; ‘Siz bir yapimciya senaryo verdiginiz zaman kimse dönüp yüzünüze bakmaz. Ancak yarismalarda bir ödül, derece aldiginiz zaman sans verirler’. Bu gerçekten de böyle. Haklilar da çünkü binlerce insan, ‘ben senaryo yazdim’ diye çikabiliyor. Senaryo yazmak bir bilimsel makale yazmakla ayni sey. Bunun kurallarini yerine tam getireceksiniz ki insanlar size sans versin. Bunun da en güzel yolu yarismalar ve festivallere katilmak. Bizde senaryomuzla 8 civarinda yarismaya basvurduk. Birinde yari finalist, bir tanesinde ödül aldik, digerinde ise sonucu henüz belli degil ama ilk elemeyi geçtik, bizi konferansa çagirdilar. Cannes Film Festivali’nde ilk 3’e giremedik. Zaten öyle bir beklentimiz yoktu orada çok iyi filmler yarisiyor. Ama bizi sasirtan bir basari elde ettik resmi finalistler listesinde yer aldik. Zaten 10 tane seçiyorlar. Bizde ilk 5’e girdik. Finalistlerin ilk 5’inin senaryosunu festival kullanabilecek, bir nevi bagislamis gibi olduk. Umuyorum ki birilerinin ilgisini çekeriz.”  En büyük hayali senaryosunun filme dönüsmesi  Hedeflerinden bahseden Prof. Dr. Orhon, “Amerika’da iyi aktörlerle beraber yapimcinin kesfetmesi bizim için muazzam bir sey olur. ‘Türkiye’de bu konu islenebilecek bir olgunlukta degil’ deniliyor. Ben bu konuyu anlattigimda ‘Türkiye’de olmaz böyle sey, çok uçmussun’ diyorlardi. Maalesef kültürel önyargilar var. ‘Bu sadece Amerika’da olur’, bu ayrim olduktan sonra siz ne yaparsaniz yapin gerçek disinda algilaniyor. Bizde Ingilizce'sini onun üzerine yaptik. En büyük idealim saygin bir yapimci tarafindan filmimin yapildigini görmek. Birileriyle yaris halinde degilim. Sadece filmimi görüp hayallerimin gerçeklestigini görmek istiyorum” diye konustu.  Ilk kez senaryo ile ugrasti  Ilk kez bir senaryonun içinde aktif olarak rol aldigini dile getiren makine mühendisi Mehmet Aksu ise, “Öyküyü okudugumda güzel oldugunu fark ettim. Ingilizce'ye çevirdik ve gereken degisiklikleri yaptik. Cannes Film Festivali’nde böyle bir derece beklemiyordum. Ilk defa bunu yaptim. Bu dereceleri gördükten sonra devam etmeyi düsünüyorum. Simdi ikincisini hazirliyoruz" ifadelerini kullandi.