Gözden kaçırmayın

İYİ Parti, Liderliği Altında İl Başkanları İle Toplantı GerçekleştirdiİYİ Parti, Liderliği Altında İl Başkanları İle Toplantı Gerçekleştirdi

Fetullahçi Terör örgütü mensuplarinin yargilanmasi, Adil Öksüzün yakalanmasi ve FETÖ lideri Gülen’in iadesi gibi gündemdeki konulara deginen Bozdag’in açiklamasindan basliklar su sekilde: GÖZALTI VE TUTUKLAMA SAYILARI15 Temmuz 2016 darbe tesebbüsünden sonra çok sayida gözaltilar, tutuklamalar, adli kontrol altinda olanlar, serbest birakilanlar var. Bugüne kadar 70 bin kisiyle ilgili islem yapildigini görüyoruz. 32 bin civarinda tutuklama söz konusu ama süreç hala devam ediyor. Bu süreç içerisinde sorusturmalarda elde edilen veriler çerçevesinde yeni tutuklamalar olabilecegi gibi, tutuklanmis olanlarda adli kontrolle serbest birakilanlar veya dogrudan serbest birakilanlar olabilir. Sayi azalip artabilir bu da normaldir, su anda sorusturmalar devam ediyor, bir yandan ifadeler alinirken öte yandan arama ve el koymayla elde edilen delillerin tasnifi, analizi, desifresi, degerlendirilmesi, yapilmaktadir. Bütün bunlar degerlendirildiginde 15 Temmuz darbe tesebbüsü bütün boyutlariyla ortaya çikmis olacaktir.  YARGILAMALARIN NASIL VE NEREDE YAPILACAGINasil olacagi esasinda muamma degil, çünkü ceza muhakemesi kanunu sorusturmanin ve yargilamanin hangi usulde ve nasil yapilacagi çok açik bir sekilde ortaya koyulmaktadir. Su anda Türkiye’nin bütün illerinde bu sorusturmalar yürütülmektedir. Bildiginiz gibi terör sorusturmalari il Cumhuriyet Bassavciligi tarafindan yürütülmekte ve yargilamalari ise ilin agir ceza mahkemelerinde yapilmaktadir. Dolayisiyla FETÖ terör örgütü sorusturmalari ile darbe tesebbüsü sorusturmalari ve diger terör örgütü sorusturmalarinin il Cumhuriyet Bassavciliklari tarafindan yürütülmesi, iddianame tanzim edilip dava açildiktan sonrada, illerdeki agir ceza mahkemeleri tarafindan bunlarin yargilanmasinin yapilmasi yasamizin amir hükmüdür. Bunlardan bazilari irtibat nedeniyle dava asamasinda birlestirilebilir. Bazilari ayrilabilir bu spesifik olarak konuya göre  farklilik arz edecektir, onu da yargilama sirasinda hep beraber görecegiz. Durusma salonu noktasinda bazi yerlerde ihtiyaç var. Istanbul’da böyle bir ihtiyaç yok, Istanbul’da kalabalik sanikli davalarin görülebilecegi bir durusma salonu var. Ankara’da böyle bir salon yok onun için Sincan’da böyle bir dusuma salonu yapilmaktadir. Ihtiyaç olmasi halinde biz yeni durusma salonlari yapacagiz. Ancak çok büyük sanikli olursa buna ihtiyaç duyuluyor. Davalarin büyük sanikli olmasi yargilama süreçlerinin çok uzatacagi gibi maddi gerçegin ortaya çikmasini da engelleyebilir. O nedenle yargilama süreçlerinde suçun islendigi yerde dikkate alinmak suretiyle davalar açilacagi için saniklarin sayisinin faza olabilecegini ben tahmin etmiyorum. Bir kismi terör örgütü üyeliginden yargilanacak, örnegin diger terör örgütleri Türkiye’nin her yerinde eylem yapiyor, sadece bir yerde yargilanmiyor, Türkiye’nin her yerinde yargilaniyor. Her eylem yapanla ilgili ayri dava açilabiliyor veya irtibat varsa birlikte dava açilabiliyor. Bunun takdirini sorusturma makamlari yapacaklardir. Bu davalarin binlerce sanikli davalar seklinde görülmesi bu isin sulandirilmasina da yol açar gerçegin ortaya çikmasini da engeller. O nedenle bu davalarin bulunduklari yerlerde hem usul hukukumuz çerçevesinde görülmesi hem de sadece yasanin gerektirdigi irtibatlar var ise görülmesi, onun disinda herseyin kendi mecrasinda yürümesi dogru olandir. Bununla ilgili Cumhuriyet bassavciliklari bu isi yapan kisiler konunun uzmanlari gereken degerlendirmeleri yapiyorlar.  ADIL ÖKSÜZ HAKKINDAKI IDDIALARAdil Öksüz, MIT ajani degildir. Bu iddia akil karistirmak için ortaya atilmistir. Fetö terör örgütünün birilerine fisildadigi ve onlar vasitasiyla Türkiye kamuoyuna mal ettigi bir propagandadir. Çünkü bu kisinin MIT ile alakasinin oldugunu kim söylemisse, buradan da ifade ediyorum,FETÖ tarafindan kullanildigini bilmeyen bir zavalli ya da biliyor, bilerek kendini kullandiriyor. Çünkü MIT'le bunun uzaktan yakindan bir irtibati kesinlikle yok.  Kiliçdaroglu bu iddiayi dile getiriyorsa bu bilgiyi kendisine kim aktardiysa onu lütfen arastirsin. MIT Müstesarimiz burada çagirip görüsebilir. Anamuhalefet partisi lideridir çagirsin görüssün. Devletten bu bilgiyi alabilir, ama ben buradan çok net söylüyorum. Sayin Kiliçdarogluna bu bilgiyi getiren hiç süphem yok, FETÖ nün kullandigi bir elemandir. Sayin Kiliçdarogru da onun vasitasiyla yanlis enforme suretiyle Türkiye'deki bu yürüyen süreçleri sulandirma çabasina bir bardak suyla anamuhalefet lideri eliyle döktürmektir. Onun içinde Anamuhalefet Lideri dahil , bütün siyasilerimizin kendilerine gelen bilgileri getirene göre de degerlendirdigi gibi, bilgilerin kendilerine göre dogrulugunu da bir teyit etmesi lazim. Çok net FETÖ su anda Türkiye içerisinde FETÖ ye dönük sorusturmalar, idari tasaruflar, KHK lar , atilan adimlar vs. ler konusunda ilk günlerin korkusunu panigini atlatmis, simdi daha örgütlü,bilinçli bir stratejiyle Türkiye'nin içerisindeki yeni kapi ruhunu ortadan kaldirarak birlikteligi bozarak bu sürecin FETÖ'nün devletten ayiklanmasina FETÖ mensuplarinin yargidan hakettigi cezayi almasina adaletin gerçek anlamda yerini bulmasina ve bunlarin Türkiye Cumhuriyetinin geleceginde de bir tehlike ve tehdit olmasinin önüne geçilmesine dönük AK Parti hükümetlerinin ve yargi süreçlerinde bagimsiz Türk yargisinin attigi adimlari gölgelemek ve Türkiyeyi bunun yürüttügü bu süreci basarisiz kilmak için yürüyen adimlardir. Adil Öksüz'ün MIT ile alakasi yok. Ikincisi Adil  Öksüz serbest birakilmasi herkes gibi benimde kafamda bir soru. Ilk birakildigi andan itibaren orada bir soru var neden var. Çünkü orada hayatin olagan akisi içerisinde o gün orada sivil bir vatandasin bulunmasi, o saatte bulunmasi bir defa kendi kendine sadece tutuklanma ile ilgili çok kuvvetli bir süphedir bu. Bu süpheyle tutuklama karari verilebilirdi. Tutuklamayla ilgili teknik aletlerle ilgili baska pek çok ihmaller var yani polisten kaynaklanan ihmaller var, jandarmadan kaynaklanan ihmaller var, hakim ve Savci’dan kaynaklanan pek çok ihmaller var. Bunlarin kasta dayanip dayanmadigi HSYK arastiriyor. Hakim ve Savcilar açisindan HSYK bir çalisma baslatti ayrica Jandarma ve Polis içinde HSYK suç duyurusunda bulundu, bununla ilgili Içisleri Bakanligi kendi sorusturmalarini yapiyor. Bu sorusturmalar sonuçlandiginda burada kasit olup olmadigini görecegiz, eger bir kasit varsa kanunlarimiz hangi müeyyideyi uygun görüyorsa o cezayi alacaklardir. Adil Öksüz’ün bu darbe tesebbüsü içerisinde merkez rol oynayan ana aktörlerden biri oldugu tartismasi, ben adil öksüzün eninde sonunda yakalanacagina inaniyorum.Türkiye’de olup olmadigi tartisiliyor ama benim izlenimim yakalama karari çiktiktan sonra bütün güvenlik birimleri teyakkuza geçti. Türkiye’nin kapilari, hudutlari her alani kontrol altinda yani kaçabilme ihtimalini bu kadar tedbire ragmen biraz zayif görüyorum. Arti vatandaslarimiz su anda 79 milyon da bu konuda hassas. Herhangi bir yerde Adil Öksüz görüldügünde vatandaslarimizin bunu devlete bildirecegine kesinlikle yürekten inaniyorum.O yüzden Adil Öksüz’ü sadece polis veya jandarma veya istihbarat ariyor degil ayni zamanda 79 milyon vatandasimiz da bu kisinin nerede oldugunu takip ediyor. Gördügü an ben vatandaslarimizin da bunu ihbar edecegine yürekten inaniyorum o yüzden ben çemberin daraldigini düsünüyorum insallah yakin bir zamanda yargiya teslim edilir. CEZAEVLERINDE ISYAN GIRISIMIYLE ALAKALI SPEKÜLASYONLARÇok farkli yorumlar yapiliyor. Iste gazetenin o mansetinde bir sürü seyler söylendi ama onlarin büyük bir kismi asilsiz. Yani iste bankalara bazi asiretlerin borçlarinin ödendigine iliskin var baska konular var ama bunlarina asli astari yok. Yani birtakim yorumlarla böyle olur söyle olur seklinde birtakim degerlendirmeler oldugunu düsünüyorum orada tabi cezaevlerine iliskin degerlendirmeler de var. Cezaevlerine iliskin sadece gazete mansetinde röportaj veren degil baskalarinin da yorumlari var.Biz ilk günden beri gerekli tedbirleri aldik, aliyoruz. Su anda infaz koruma memurlari üzerinde bir akil yürütme yapiliyor iste bu memurlar FETÖCÜ olabilir söyle olur böyle olur degerlendirmeleri var.Su ana kadar bin 500 infaz koruma memuru isten el çektirilmis durumda. Henüz ihraçlari yapilmadi ama süphe nedeniyle görevden el çektirildi ve süphe ettigimiz kisilerin görevde olmamasina iliskin adimlar atildi.  1500 INFAZ KORUMA MEMURUNUN GÖREVDEN UZAKLASTIRILMASI Bin 500 civarinda bunun üstünde de olabilir altinda degil. Rakam her gün degisiyor incelemelerimiz devam ediyor. Bunlara iliskin de incelemeler sürüyor su anda tehlike olusturacak veya bunlarla FETÖ irtibati nedeniyle kanunlara aykiri iliski kuracak, isbirligi yapabilecek ihtimalini degerlendirdigimiz kim varsa onlarla ilgili islemler yapiliyor adimlar atiliyor. Yani devlet bunlarla ilgili çok ciddi tedbirler aldi, aliyor. Yani Silivri’de olsun, Ankara’da olsun disaridan gelecek herhangi bir saldiriya karsi da hatta helikopterle uçakla gelecek saldirilara dahi tedbirler alindi. Yani onun üzerinden su anda diyelim ki Sincan cezaevi üzerinde uçus yasagi var. Silivri Cezaevi üzerinde de uçus yasaklari var ve orada diyelim havadan bir tehlike geldigi zaman havadan gelen tehlikeyi helikopter olsun, uçak olsun onlari düsürecek donanimlarla da oralar koruma altindadir. Cezaevleri için önemli bütün cezaevleri için demiyorum ama risk degerlendirmesi yaptigimiz her yerde disa dönük böyle bir koruma var.  CEZAEVLERINE HAVA SAVUNMA SISTEMLERI KURDUKHava savunma sistemlerini  kurduk tedbir hepsinde alindi. Onun disinda zaten disarida Jandarma güvenligi var ayrica Özel Harekât’ta herhangi bir sey olma ihtimaline karsi onlarin da aldigi tedbirler var. Dolayisiyla yani bu konuda herhangi bir risk olmasi durumunda bir sey yapilir mi yapilmaz mi? Buna dair ne olabilir disaridan gelen bir sey olur, baska sey olur ona dair her türlü tedbiri detayli sekilde düsünülüyor, degerlendiriliyor ve bunlarla ilgili adimlar vakit geçirmeksizin atiliyor bundan kimsenin süphesi olmasin. Cezaevlerinin içinde de disinda da her türlü güvenlik tedbiri azami dikkatle alinmaktadir, alinmaya da devam edecektir.Iadeyi muhakemeyle ilgili diyelim ki sahte delil var o ortaya çikti yani baska bir takim hukuka aykiriliklar var onlar ortaya çikti bunu zaten ilgili mahkemesine kisiler ilettigi takdirde yasa yargilamanin iadesine imkan veriyor. Yani yeni bir yasa çikararak bunun FETÖCÜ oldugu degerlendirmesiyle meslekten ihraç edilen hakimlerin verdigi bütün kararlara yargilamanin iadesini, yenilenmesini zorunlu hale getiren bir adim atmayi yani büyük bir hukuki kaosa yol açacak sonuçlar doguracagini düsünüyoruz. Yani o yüzden böyle bir kanun hazirligimiz yok. FETÖ IADESI Fethullah Gülen’in emir ve talimatiyla TSK içerisindeki Fethullah Gülen’e bagli Fethullahçi terör örgütü mensubu askerler ve onlara eklemlenen diger bazi askerlerce ve sivillerle darbe tesebbüsü yapildigina kimsenin süphesi yok. Türkiye’de bu konuda herkes hemfikir. Su ana kadar sorusturmalarda elde edilen bilgi, bulgu ve belgeler de çok net bir sekilde bu darbe tesebbüsünün Fethullah Gülen’in emriyle Fethullahçi terör örgütü mensuplarinca gerçeklestirildigini ortaya koymaktadir. Biz ABD’ye 15 Temmuzdan daha önce Fethullah Gülen hakkinda baslatilan sorusturmalar ve açilan davalar kapsaminda verilen iade kararlarindan dördünü ilettik. Onlar bizden ilave bilgiler istediler onlari ilettik ve acil tutuklanmasini da talep ettik. Aramizdaki sözlesmenin, iade sözlesmesinin dokuzuncu maddesine göre çok açik, Türkiye’nin iade talebi ABD yetkili makamlarina gittikten sonra ABD yetkili makamlari bu maddenin ikinci fikrasina göre Fethullah Gülen’i tutuklamak zorunda. Neden, biz böyle bir talep iletmisiz. Bizden ek bilgi isteyebilir ama tutukladiktan sonra bu ek bilgiyi isteyebilir. Tutuklamadan önce de isteyebilir bunda bir sinir yok ama ek bilgi istemesi tutuklamasina engel degil. Ne zamana kadar tutukluluk sürecek, bizim iade talebimizin hakkinda karar verene kadar. Reddi yönünde de karar verebilir kabulü yönünde de. Bir günde de karar verebilir bes günde de. O zamana kadar tutuklamasi gerekiyor. Bir defa ABD sözlesmenin dokuzuncu maddesinin bu ikinci fikrasinin geregini yerine getirmemistir. Bunu tespit etmek de faydadir. Ikincisi, biz Türkiye olarak 15 Temmuz darbe tesebbüsü ile ilgili Ankara sulh ceza hakimliginin verdigi yakalama kararini da ABD yetkili makamlarina 10 Eylülde ilettik. Bu da geçici tutuklama tedbiri diyelim aramizdaki anlasmaya göre. Onuncu maddeye göre bunu da ilettik ve acil tutuklanmasi gerektigini bu ifade ediyor ve neden acil tutuklanmasi gerektigine iliskin de somut gerekçeler ve bu gerekçelerin üzerine insa edildigi somut deliller de dosyanin içerisine konuldu. ABD Baskan Yardimcisi Sayin Biden, Cumhurbaskanimizin görüsmede bu konuyu dile getirmesi üzerine darbe tesebbüsü ile ilgili somut delillerin kendilerine gelmeye basladigini ifade etti. Somut delillerin geldigini kendisi o ikili görüsmede söyledi.  FETÖ'NÜN TUTUKLANMASI TALEBISu anda bizim bakanligimizla ABD bakanligi arasinda uzman düzeyinde görüsmeler sürekli yapiliyor onlar bize bir iki güne kadar bu konuda geçici tutuklama talebimizle ilgili nihai bir degerlendirme sonucunu size bildirecegiz demisler.Bizim bu geçici tutuklama talebimizle ilgili bir tutum gelistirecekler ve o tutumun sonucunu bize bir iki güne kadar ileteceklerini ifade ettiler. Bir defa Fethullah Gülen, çok net söylüyorum her yerde de söylüyorum ABD için veya baska bir ülke için Türkiye’ye dönük kullanisli bir masa olma vasfini kaybetmistir. Çok net söylüyorum Türkiye’ye dönük FETÖ üzerinden kim hesap yapiyorsa hesap yapmasin çünkü artik devlet bütün kurumlariyla, siyaset iktidariyla muhalefetiyle, halk da 79 milyonuyla FETÖ, bu örgütün elebasi terörist Fethullah Gülen’e karsi çok net bir tavir sahibidir. Bunlarla isminin yan yana gelmesini bu ülkede artik kimse istememektedir. Bu yüzden artik buna dönük yatirim yapmak batan bir kayiga yapmaya benzer. Onun için bunun üzerinden hesap yapanlara ben buradan bir kez daha uyarida bulunuyorum bos yere bunun üzerine bir yatirim yapmayin, Türkiye’ye yatirim yapin,79 milyona yatirim yapin ve Türkiye ile isbirligi, bir terörist ile isbirliginden herkese daha çok kazandirir. Türkiye ile dayanisma, Türkiye’nin içerisinde veya baska ülkelerde terör eylemi yapanlarla dayanismaktan daha çok kazandirir dayanisma yapana bunu çok net bir sekilde ifade etmek isterim. TEKRARDAN ABD’YE ZIYARETE GIDILECEKMI Bu hafta ABD Adalet Bakanligindan bir randevu talebimiz olacak muhtemelen bugün yarin arkadaslarimiz randevu talebini iletecekler. Randevu verilmesi üzerine belirlenen günde gidip Washington’da sayin bakan ile hem iade dosyalarini hem darbe tesebbüsü üzerine gönderdigimiz geçici tutuklama talebini görüsmek üzere ABD’ye gidecegim. RIZA SARRAF’IN DURUMUBir defa Riza Sarraf hadisesi üzerinde herkesin çok düsünmesi gereken bir davadir. Çünkü Riza Sarraf Türkiye’den ABD’ye gidiyor yani oraya gitti mi götürüldü mü o ayri bir tartisma konusu, oraya gidiyor orada gözaltina aliniyor ve sonrasinda tutuklaniyor. Hakkinda bir iddianame var ve arkasindan kefaletle saliverme talebi var, reddi hakim talebi var ve bunlara iliskin bir takim degerlendirmeler oranin iç hukukuna göre isleyen bir yargi süreci var. Simdi bu süreçle ilgili isleyen konulara bizzat ben kendim de baktim. Reddi hakim talebi üzerine su anda bu davanin savciligini yapan New York güney bölge eyaletler savcisi Preet Bharara ortaya koydugu seyde tamamen hukuk disi bir takim seylere istinat ederek oradaki yargilamanin sürmesi devam ediyor ve çok ilginç bir sey 17-25 Aralikta FETÖ’nün Türkiye’de yargiyi kullanarak yapmayi basaramadigi yargilamanin ABD’de tekrarindan ibaret bir dava gibi duruyor orada. Çok açik ortada. Simdi sanik Riza Sarraf gibi görünüyor ama Sayin Cumhurbaskanimizin adini ve Sayin Cumhurbaskanimizin muhterem esi Emine hanimefendinin ismini o iddianamenin içerisine sundugu ek mütalaaya Preet Bharara ne yapiyor oraya koyuyor. Orada bir bakiyorsunuz okuyorsunuz yargilanan Riza Sarraf mi yoksa Türkiye mi Türkiye’nin Cumhurbaskani mi siz onu okudugunuzda akliniz karisiyor. Çok net bir sekilde orada 17-25 Aralik’in FETÖ’nün ve baska tabi dayanismayla orada devami seklinde yürüyen bir konu. Orada bir takim rapordan bahsediliyor. Böyle bir rapor varsa bu raporu koyarsin altinda kimin imzasi varsa onlari yazarsin. Raporu söylüyor, raporu koymuyor. Imzasi kimin var? Imzalari açiklamiyor. Yani her sey afakî yani bir somut delil de koymuyor. Bir yandan Fethullah Gülen’in iadesi ABD yetkili makamlari Türkiye’den somut delil istiyor. Biz yeterinden fazla somut delil koyuyoruz hala onun üzerinde düsünüyor, degerlendiriyor ama Riza Sarraf hadisesine baktiginizda bizim Fethullah Gülen ile ilgili koydugumuz delillerin milyonda biri yok orada. Sadece savcinin yorumlari var ve çok ilginç Fethullahçi Terör Örgütü mensubu hakimlerin, savcilarin Türkiye’den kendilerine aktardigi bilgilerle hareket ediyor. O bilgileri aktarani da açiklamiyor. Simdi Sayin Bassavcinin kullandigi o belgeler nereden geldi? Internet ortaminda her yerde var diyor yani Türkçe mi biliyorsun sen? Yok Türkçe bilmiyor. E nasil oluyor? Nerede var? Biz neden ulasamiyoruz? Çok net bu bilgiler, belgeler Fethullahçi Terör Örgütü mensuplarinca kendilerine götürüldü, verildi. Ikincisi o da önemli bir konu bu davaya bakan hakim Richard Berman  8-9 Mayis 2014’te Türkiye’de yapilan bir uluslararasi hukuk ile ilgili kongrede o dönemde Fethullahçi terör örgütünün tezlerini savunmak, Türkiye’de 17-25 Aralik sürecine karsi olanlarin arkasina uluslararasi bir destek koymak maksadiyla yapilan toplantida geliyor ve o toplantida Türkiye’nin hukukunu elestiriyor. Yani normalde bir konuyu degil Fethullahçi terör örgütü mensuplarinin agziyla saldiriyor. Simdi bu hakim Yüksel Karkin Küçük Hukuk Bürosu ki suanda onlar kaçtilar ve bu Fethullahçi terör örgütüyle irtibatli oldugu herkesçe bilenen bir yer. Bunlar getiriyorlar iste bunlar finanse ediyorlar baska finansörler de var. Fethullahçi Terör Örgütü’nün Türkiye’de agirladigi bir hakim de bunun yargilamasini yapiyor. Simdi bu mahkemenin hakiminden ve bu savcinin yürüttügü seyden Fethullahçi Terör Örgütü’nün eline sunduklari seylerle orada bir yargilama yapiyorlar. Biz buradan sunu çok net ifade ederiz Amerika Birlesik Devletleri’nde Türkiye Cumhuriyeti devletini, hükümetini, Cumhurbaskanini uluslararasi hukuk çerçevesinde de yargilama imkani yoktur ancak bir itibar suikasti orada da Türkiye’de de yapildigi gibi maalesef yargi eliyle yapilmaya devam ediliyor.Biz bu meseleyi yakindan takip ediyoruz bir defa onu söyleyeyim. Ayrica tabi Sayin Biden’a da o görüsmede bizzat Sayin Cumhurbaskanimiz ifade etti. Bana söz verdiler bende orada bazi konulari kendilerine aktardim. Türkiye bu davayi elbette Türkiye’nin aleyhine yürüyen ve Türkiye’ye karsi haksiz ve hukuksuz bir sekilde yürütülen bu haksiz Fethullahçi terör örgütüyle irtibatli bir sekilde yürüdügünü düsündügümüz bu sürece elbette biz Türkiye olarak karsi durusumuzu sürdürecegiz ve bu davayi takip edecegiz. Suanda Türkiye orada sanik olmadigi için Türkiye’ye dönük herhangi bir dogrudan bir sey olmadigi için bir müdahillik yok ancak bizim vatandasimiz Sayin Sarraf o nedenle Türkiye’nin anayasamiz geregi her yerde vatandaslarin hakkini, hukukunu korumak Türkiye devletinin de bir görevidir. Bu çerçevede biz konuyu takip edecegiz. CHP’NIN KHK’LERI ANAYASA MAHKEMESI’NE GÖTÜRMESIBir defa konuyu dogru ortaya koymak lazim. Cumhuriyet Halk Partisi "KHK’lari Anayasa Mahkemesi’ne tasiyacagiz" tamam nasil tasiyacaksin? Anayasa izin veriyor mu? Vermiyor çünkü Anayasanin 148. Maddesi çok açik, net bir sekilde OHAL'lerde, Sikiyönetim ve savas hallerinde çikarilan kanun hükmünde kararnamelerin sekil ve esas bakimindan Anayasa’ya aykiriligi iddiasiyla Anayasa Mahkemesi’ne iptal davasi açilamaz çok net. Kanun hükmünde kararnamelerde normal zamanda çikarilan KHK’lar var istisnalar var. Deniyor ki iste Anayasanin temel haklar vs. kisimlarina iliskin KHK’ da hüküm koyamazsin ama siki yönetim ve savas halleriyle OHAL'de çikarilan kanun hükmünde kararnameler bu istisnada yok. Yani her konuda kanun hükmünde kararname yetkisi çikarma yetkisi veriyor ve bu çikarilan KHK’nin hem sekil bakimindan hem de esas bakimindan aykiriligi iddiasiyla dava açilamayacagini da hükme bagliyor.Cumhuriyet Halk Partisi o dediginizi yapiyor. Anayasaya aykirilik degil de Anayasa Mahkemesi’nin verdigi karara aykirilik iddiasinda bulunuyor esasinda. Anayasa Mahkemesi mesela yürütmeyi durdurma karari verdi geçmiste. O Karari verme yetkisi yok, verdi Anayasaya aykiri. Daha sonraki mahkeme kararlarinda da buna uyuldu. Yani mahkemenin bu karari ben simdi de söylüyorum Anayasaya aykiri. Bu konuda verdigi karar da Anayasaya aykiri. Suanda yeni üyelerden olusan Anayasa Mahkemesi nasil bir karar verecek hep beraber görecegiz. Burada sunu da ifade etmekte fayda var KHK’larla herhangi bir kanunda degisiklik yapilamaz diyor. Hayir, OHAL’in gerekli kildigi konularda diyor KHK çikarilir. Siz bu gerekli kilan konuyu bir KHK da düzenlemeniz gerekiyorsa orada düzenlersiniz.Yaptiginiz düzenlemeler kanunda da degisiklik gerekebilir çünkü siz bir adim atiyorsunuz o attiginiz adimla ilgili kanunda farkli bir hüküm var onu degistirmeniz gerekiyorsa onu atarsiniz. Örnegin darbe tesebbüsünden sonra askeriye ile ilgili demokratiklesme ve hukuk devleti adina gerçekten çok büyük reformlar yapildi. Gerekçe ne? Darbe tesebbüsünün bundan sonra tekrarlanmasina imkan vermemek ve bu darbeyi doguran zemini ortadan kaldirmaya yönelik. Herkes hem fikir bunun OHAL’in ilan gerekçesine ve OHAL kapsaminda ve OHAL’in gerektirdigi bir konu oldugunda kimsenin seyi yok. Ne oldu degisiklik yapildi ve bunlar uygulandi, tükendi, bitti suanda devam ediyor. Bunlarla ilgili bir sorun yok kanunlarda degisiklik yapan konulari zaten Sayin Basbakanimiz da açikladi. Biz Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne getirecegiz orada da bunlarin yasalasmasini saglayacagiz.Kanunda degisiklik gerektiren konular gelecek. Yani kanunda degisiklik yapmisiz diyelim ki askeri iç hizmet kanunun da degisiklik yapmisiz veyahut ceza muhakemesi kanunun da degisiklik yapmisiz. Herhangi bir kanunun bir maddesinde degisiklik yapilmissa OHAL kararnamesiyle o kanunlarin tamami Büyük Millet Meclisi’nde görüsülecek ve yasalasacaktir ama herhangi bir kanunda degisiklik öngörmeyen sadece OHAL kararnamesinde yer alan bir madde varsa bunlarin Meclis’te ayrica yasalasmasina ihtiyaç yok. Ihraçlarin gelmesine gerek yok çünkü onlar bir defa uygulanmakla tükenen kanun hükmünde kararname hükmü. Herhangi bir kanun da ya da kanun maddesinde degisiklikte gerektirmeyen seyler. O yüzden onlarin ayrica Meclis’te görüsülmesine ihtiyaç yok ama diger konulari görüsecegiz çünkü onlar OHAL bittikten sonra da uygulanacak ve sonuçlarini doguracagi için o kanunlardaki degisikliklerin de yapilmasi gerekiyor, onlari da yapacagiz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüsülürken KHK’da yer alan hükümlerin degistirilmesi, çikarilmasi mümkündür. Bunun kararini Meclis verecektir.