-
Demokratik sistemlerde, yönetimlerin meşruiyeti halkın iradesiyle belirlenir. Ancak halkın iradesiyle iş başına gelen yönetimler, görev süreleri boyunca hukukun sınırları içinde hareket etmek zorundadır. Bu bağlamda, "Ben seçildim, halkın iradesini temsil ediyorum" diyerek her türlü eylemin haklı gösterilemeyeceği vurgulanmaktadır.
Yönetim Erkine Karşı Hukukun Üstünlüğü
Hukukun üstünlüğü, yönetim erkinin hukuka uygun hareket etmesini zorunlu kılar. Yönetimlerin fiil ve işlemleri, suç teşkil ediyorsa, yargı organları bu duruma müdahale edebilir. Özellikle, Türkiye gibi teröre karşı ağır bedeller ödemiş bir ülkede, PKK gibi terör örgütlerinin emir ve talimatlarını yerine getirenlerin hukuktan kaçamayacağı belirtilmiştir.
Belediye Başkanları ve Suç Teşkil Eden Eylemler
Bir belediye başkanı suç teşkil eden bir fiil işlemişse ve bu fiil özellikle terör örgütlerine destek sağlamak anlamına geliyorsa, hukuk sistemi bu duruma izin vermez. Türkiye hukuk sistemi, devletin bütünlüğüne ve milletin güvenliğine karşı yapılan eylemleri kabul etmez ve gereğini yerine getirir. Bu nedenle, hiç kimsenin hukukun, milletin ve devletin üstünde olmadığı unutulmamalıdır.
Sonuç olarak, halkın iradesi demokrasi için temel bir unsurdur, ancak bu irade hukukun üstünlüğü ile sınırlıdır. Yönetimlerin meşruiyeti, yalnızca seçimle değil, aynı zamanda hukuka uygunlukla da belirlenir.
Yorumlar
Yorum Yap