Böbrek nakli için Türkiye’ye gelen ve Antalya’da Prof. Dr. Alper Demirbas, Prof. Dr. Asuman Yavuz ve ekibinin yönetiminde ameliyat olan Prof. Dr. Mehmet Çilingiroglu, bir hekim olarak o süreçte yasadiklarini aktardi. “Ikinci bir yasamin anlamina vakif olmak çok güzel bir duygu.” seklinde konusan Çilingiroglu, herkesi bagisçi olmaya davet etti. 3-9 Kasim Organ Bagisi kapsaminda açiklamalar yapan Organ Nakli Uzmani Prof. Dr. Alper Demirbas ve Nefroloji Uzmani Prof. Dr. Asuman Yavuz, organ nakli hakkinda merak edilenleri paylasti. 1993 tarihinde kronik böbrek hastaligi olan Ig A Nefropatisi tanisi alan Prof. Dr. Mehmet Çilingiroglu, 2018 yilinda böbrek nakli olmasini gerektirecek saglik sorunlari yasamaya basladi. Nakil için hayatini sürdürdügü Amerika Birlesik Devletleri’nden Türkiye’ye gelen, Prof. Dr. Çilingiroglu o süreçte yasadiklarini söyle anlatti: “ABD’de bir Amerikali böbregini vermek istedi ancak kolesterol yüksekligi nedeniyle nakil yapilamadi. Ben de Prof. Dr. Alper Demirbas ve Prof. Dr. Asuman Yavuz’un ekibiyle birlikte hizmet verdigi hastaneye geldim. Böbrek bagisi yapmak isteyen dört donörüm vardi ve dördü de uygun bulundu ve içlerinden en uygun olani seçilerek nakil yapildi.” “HEKIM OLMAMA RAGMEN TEDIRGINDIM AMA DOKTORLARIMA GÜVENDIM” Nakil öncesi süreçte hekim olmasina ragmen tedirginlik yasadigini ancak, doktorlarina güvenerek bu süreci atlattigini belirten Prof. Dr. Çilingiroglu sunlari söyledi: “Antalya’nin böbrek ve karaciger naklindeki üstün basarisi dünyada da bilinen bir sey. Bu nedenle çok sansliydim. Böbrek nakli sonrasinda ailem ve dostlarimin destekleri ile güzel bir iyilesme süreci yasadim. Ikinci bir yasamin anlamina vakif olmak çok güzel bir duygu.” “ORGAN BAGISI, YENI BIR HAYAT VE YENI BIR SANS VERIYOR” Nakilden sonra hekim olarak çalismaya devam ettigini belirten Prof. Dr. Çilingiroglu, organ bagisinin yeni bir hayat ve yeni bir sans verdigini sözlerine ekledi ve “Herkesi organ bagisinda bulunmaya davet ediyorum.” mesajini verdi. “HASTALARIN TANIDAN 10 YIL SONRA HAYATTA KALABILMESI IÇIN NAKIL ÖNEMLI” Organ bagisinda Türkiye’nin konumu ile ilgili bilgiler veren Organ Nakli Uzmani Prof. Dr. Alper Demirbas, sunlari söyledi: “Türk Nefroloji Dernegi 2020 raporu yayimlandi. Bu raporla organ naklinin böbrek hastalari için hayati bir öneme sahip oldugunu tekrar görmüs olduk . Rapora göre Türkiye’de 60 bin böbrek hastasi var ve bu hastalarin 20 bini Saglik Bakanligi’nin listesine kayitli. 2020 yilinda hayatini kaybedenlerin sayisi ise sadece 303. Bu veriler, listedeki hastalarin 10 yil sonra hayatta kalabilmesi için organ naklinin önemini vurgulamak konusunda yeterli bence.” “ORGAN NAKLI OLAN KISILER NORMAL HAYATLARINA DEVAM EDEBILIYOR” Organ nakli olan kisilerin ilerleyen dönemdeki saglik durumlari hakkinda da bilgiler veren Prof. Dr. Demirbas, bu kisilerin hâlâ hasta olarak degerlendirilebilecegini ama ayni zamanda saglikli bireyler olarak da hayatlarina devam edebileceklerini belirtti. “Organ naklini, hastalarin kendi yasitlari ile ayni derecede saglikli bir yasam sürdürebilmeleri için yapiyoruz.” bilgisini veren Prof. Dr. Demirbas, hastalarin nakilden sonra mesleklerine devam edebildiklerini ve hatta isterlerse çocuk sahibi olabildiklerini de vurguladi. “COVID-19 SALGININDA DA ORGAN NAKLINE DEVAM ETTIK” Tüm dünyayi etkisi altina alan Covid-19 salgini sürecinde organ nakli operasyonlarini aksatmama karari aldiklarinin altini çizen Prof. Dr. Demirbas, “Bu radikal bir karardi ancak, organ naklinin öncelikli oldugunu düsünüyoruz. Çünkü bir hasta, haftada 3 kere diyaliz alabilmek için her seferinde yaklasik 40-50 kisi ile temas etmek zorunda. Hatta aileleri de hesaba katarsak temasli sayisi daha da artiyor. Nakil yapilan hastalar ise sadece aileleri ile temas ederek izole bir yasam sürebilir. Ekim ayinda yapilan 38. Nefroloji Kongresi’nde geriye dogru yapilan veriler incelenerek yapilan sunumlar da bunu kanitlamis oldu.” bilgisini verdi. “DIYALIZ YA DA BÖBREK NAKLINE KARAR VERILDIGI AN TEDAVIYE BASLANMALI” Nefroloji Uzmani Prof. Dr. Asuman Yavuz ise böbrek yetmezligi konusunda önemli uyarilarda bulundu. “Böbrek yetmezligi gelistigi zaman üre gibi zehirli maddeler vücutta artmaya baslar ve bu maddeler vücudun temel yapilarina zarar verir.” seklinde konusan Prof. Dr. Yavuz, uzman hekimin diyaliz ya da böbrek nakli gerektigine karar verdigi an tedaviye baslanmasinin önemini vurguladi. KIMLER CANLI VERICI OLABILIR? Canli vericilerde aranan özelliklerle ilgili de bilgiler veren Prof. Dr. Yavuz, “Böbrek nakli için, kan grubu uyumlu 4. dereceye kadar olan akrabalar canli verici olabilir. Ayni zamanda bu kisilerin 18 yasini geçmis olmalari da gerekiyor.” seklinde konustu ve nakledilen böbregin aliciya uyum saglamasi konusunda en önemli etkenin, ameliyat basarisi oldugunu da sözlerine ekledi. NAKIL SONRASI NELERE DIKKAT EDILMESI GEREKIYOR? Hastalarin nakil sonrasinda hekimlerinin önerilerine uymalari ve kontrollerini aksatmamalari gerektiginin altini çizen Prof. Dr. Yavuz, su noktalari vurguladi: “Böbrek koruyucu ilaçlarin mutlaka gününde ve aksatmadan alinmasi gerekir. Ayrica saglikli kiloyu korumak ve mümkün oldugunca hareket etmek hem donör hem de hasta için çok önemlidir. Yine hem hastalar, hem de donör açisindan agri kesici ilaç ve antibiyotik kullanimina dikkat etmek, kullanilmasi gerektiginde ise nefroloji uzmanina danismak gereklidir.” Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap