Harun Arslan yazdi… Ülkemizde uzun süredir yazili basinin sayica eksildigi ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve gazete okurlarinin azaldigi bir gerçektir. Bu olgu, yerel basinda daha da ileri durumda: Adeta hiç okuyucusu olmayan, yalnizca bir kaç yere dagitilan gazeteler var! Günlük yerel gazeteler bile okunmazken, hiç okunmayan haftalik, hatta 15 günlük gazetelerin durumunu düsünün.. Günümüzde haberlerin güncelligini bir kaç saatte bile kaybettigini düsünürse, bir hafta ya da bir gün sonra gelen haberlerin bayatligi, geçersizligi açikça ortada. Maalesef okunmayan, devlet yardimi ile ayakta duran ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve devlete önemli bir yük getiren bir yazili basini izliyoruz. Yerel basin baglaminda bunu her il için ayri ayri düsünsek de, aslinda iller arasinda çok fark yoktur. Kendi ilimiz için gördüklerimiz baska ilerle de benzerlik gösterecektir. Maalesef yillar yili bir farkli yazili basin anlayisi yerlesmis durumda. Kentimizde “Gazeteciligin Yakin Dönem K-ayip Tarihi” baslikli bir yazi yazmistim. Söyle baslamistim yazima: Bir Bilge Gazetesi kentimizde niçin olusturulamadi? Altin çagdan Çöküse… Habercilikten Santajciliga… Reklam haberler için bahsis usulü…! Kentimizden neden ulusal basina yükselen gazeteci niçin çikmaz? Reklamdan komisyon karsiligi gazetecilik! Bir sahife yaziyi hatasiz bir Türkçeyle yazamayan bölge gazetecileri… Gazeteci derneklerinde neyin kavgasi? Okunmayan, yabanci dil bilmeyen, donanimsiz muhterisler… Dedikodu haberciligini gazetecilik sananlar… Bildiginiz üzere, ulusal gazetelerin bölge ekleri Anadolu’da yerel gazetelerin bir kisim gelirlerinin azalmasina sebep olmus, aslî görevleri olan habercilik ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve kamuoyu olusturma konusunda islevsiz kalmis, reklâm ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve ilân alma imkânlarini büyük ölçüde yitirmistir. Bu olumsuz süreç, kimi yerel gazeteleri tehdit ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve santaj içeren kirli bir yola sürüklemis ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve bu üslupla bazi çevrelerden ekonomik fayda bekler hale düsürmüstür. Yasanin kiyilarinda gezinerek, bazen de bilinçsizce yasalar çignenerek, kisiler hakkinda asilsiz haberler, yorumlar yapilmakta, algi operasyonlariyla ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve sayginligi zedeleyici sifatlarla kisilik haklarina tecavüz edilmektedir. Bu tavir bazen kamuoyunda ayrimciliga, ötekilestirmeye, umutsuzluga paye veren bir dile dönüsmekte; küçültücü benzetmelerle sayginligi zedeleyici yayinlar yapilmaktadir. Daha da ileri giderek onur kirici asilsiz haberler yapmaktadirlar. Incelendiginde genel de asilsiz haberlerle kentte ayrimcilik, huzursuzluk, devlet karsitligina yol açtiklari görülmektedir. Yalnizca, kentte yasayan Suriyelilerle ilgili nefret gelistiren haberler buna örnektir. Bu ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve benzeri gazeteler dogrudan ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve sadece Basin ilan Kurumu’ndan para almak için çikmaktadir; habercilik ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve kamuoyu olusturmak gibi hizmetlerden uzakta, birkaç yüz baski yaparak ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve neredeyse hiç satmayarak gazeteci kimligiyle insanlari huzursuz etmektedirler. Geçtigimiz Basin Bayramlarindan birinde, Gazeteciler Cemiyetinin kutlama yapmamasi ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve iki gazetecinin sözleri ilgimi çekti, paylasiyorum: Birisi söyle diyor: Sirf silah ruhsati almak için gazete sahibi olmak isteyenler, Emekli çalistirip maas ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve sigortadan muaf olmayi hesap eden gazete patronlari, Bugüne kadar bir tane köse yazmamis kisiler içimizde sahtekâr diyebilecegimiz insanlar var; sonra da sayginlik bekleyecegiz! Diger bir gazeteci: Tüccar gazeteciler türüyor! Asil isi gazetecilik olmayan isverenler basin sektöründe söz sahibi oluyor, siz de onlarin tetikçisi gibi hareket etmek durumunda kaliyorsunuz. Karsi çikarsaniz issiz kaliyorsunuz. Eski yillarda Belediyeler çok sayida basin mensubunu ise almislardi. Ayrica bazi medya patronlarina çay bahçeleri, oto parklar, otogarda yazihaneler verilmisti. Bu dönemde bunlarla yetinmeyen, para hirsi içine girmis bazi gazeteciler ise daha o günlerden santaj yapmaya baslamislardi. Canlari sikilan bir kisi, menfaat saglayamadiklari kisiler ya da bazi siyasetçiler üzerine yalan haber yayimlarlar, bu haberleri kaldirmak için de bir beklentide olurlar. Özetle, gazetecilik, saygin ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve önemli bir kamu hizmeti olma niteligini bir yandan iletisim teknolojisindeki çagdas gelismeler nedeniyle yitirirken, buradan ekonomik kayip yasayan klasik gazeteciligin sonlandigini göremeyen kimileri, kayip yillarin hevesiyle santaj gazeteciligine soyunmaktadir. Oysa artik bu tiplerin ne okuru kalmistir, dolayisiyla ne de etkileri söz konusudur. Kriminal gölgeler ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve acinasi kalintilar halinde özellikle tasra kentlerinde dolasir dururlar. Habercilikte ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve iletisim teknolojisinde nasil çag atlandigindan habersiz politikacilari ve " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank"> ve bulunursa yerel yöneticileri bir süreligine istismar etmeyi denerler. Bu acikli iliski, günümüz gazeteciligi için hizla temizlenmesi gereken bir kirlenmedir Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap