“Ögretmenlik Meslek Kanununda Ögretmenlerin sorunlarina çözüm yok” Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal, "Ögretmenlik Meslek Kanunu"nun Anayasa’ya aykiriliklarla dolu oldugunu söyleyerek, “Bu teklif o kadar amatörce hazirlanmis ki ögretmenlerin yasadigi sorunlara iliskin bir çözüm önerisi yok. Teklif ögretmenligi sadece bir kariyer düzenlemesi olarak ele aliyor. Teklifle egitim birligi resmen yok sayiliyor” dedi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Av. Burcu Köksal’in, TBMM Genel Kurulu'nda "Ögretmenlik Meslek Kanunu" hakkinda yaptigi konusma ülke gündeminde büyük ses getirdi. KANUN TEKLIFI ANAYASA’YA AYKIRILIKLARLA DOLU..! Ulusal basinda ve sosyal medya da genis yanki bulan konusmasinda adeta ögretmenlerin Meclis’teki sesi olan Milletvekili Köksal, “Egitimin asli bilesenlerinden, sendikalardan, akademisyenlerden görüs almadan, saha gerçeklerinden uzak, ögretmenlik mesleginin kosullarindan, gerekliliklerinden habersiz bir sekilde, masa basinda bürokratlar tarafindan yazilmis bir kanun teklifiyle karsi karsiyayiz. O kadar amatörce hazirlanmis ki ögretmenlerin yasadigi sorunlara iliskin bir çözüm önerisi yok. Sözlesmeli, kadrolu, ücretli ögretmen ayriminin ortadan kalkmasi yok. Ögretmenlerin nasil yetistirilecegi konusunda bir düzenleme yok. Özlük haklarinda, sosyal haklarinda bir iyilestirme, gelistirme yok. Ögretmenligi sadece bir kariyer düzenlemesi olarak ele alan bir teklif. Bastan sona Anayasa'ya aykiriliklarla dolu. 3'üncü maddeden baslayarak Anayasa'ya aykiriliklar bariz bir sekilde göze çarpiyor. Ögretmenler aday ögretmen, ögretmen, uzman ögretmen ve basögretmen diye ayrilmis. Ögretmenlerin bu sekilde ücret ve sosyal haklar bakimindan farklilastirilmasi Anayasa'mizin 55'inci maddesinde belirtilen ücrette adaletin saglanmasi hükmüyle çelismektedir. Görev, unvan ve ücret arasinda muhakkak uyum olmalidir. Uzman ögretmenlik için on yil, basögretmenlik için de uzman ögretmenlikte on yili doldurma kosulu araniyor. Bunu neye göre belirlediniz? Kriteriniz ne? Askeriyede, emniyette ast üst iliskisi, apolet iliskisi, emir komuta zinciri vardir ama bunu ögretmenlikte uygulayamazsiniz. Çünkü basögretmenle aday ögretmen ayni isi yapmaktadir. Görev ayniyken unvanlarin ast üst iliskisi içinde düzenlenmesi çalisma düzenini bozar, ayrica ögretmenler arasindaki sosyal iliskiyi de zedeler. Mesela, 1/A subesini okutan bir ögretmen normal ögretmen, yan subedeki 1/B'yi okutan ögretmen uzman ögretmen; bunlar ayni isi yapiyor, ayni isi yapanlara farkli unvanlar verip, farkli ücretler ödemek esit ise esit ücret ilkesine aykiridir.” seklinde konustu. ATAMA BEKLEYEN ÖGRETMENLER BU TEKLIFTE YOK Kanun teklifinde, sayilari 100 bini bulan ücretli ögretmenlerin olmadigini kaydeden Köksal, “Daha birkaç gün önce, "Hayata veda ediyorum. Üniversitemi, askerligimi, özel sektörde çalistim ve okudum. Abimi ve annemi çok seviyorum, babami özledim." notunu birakarak atamasi yapilmadigi için canina kiyan Murat Ögretmen, atamasi yapilmadigi için insaatlarda çalisan ve elektrik trafosunu boyarken hayatini kaybeden Fedai Ögretmen ve 2018'de atamasi yapilmadigi için issizlik yüzünden bunalima girip canina kiyan Merve Ögretmen ve sayilari 700 bini asan atama bekleyen ögretmenler bu teklifte yok. Teklifle ne diyorsunuz? "Bakanlik, ögretmenlerin çalisma sartlarini istedigi gibi düzenleyecektir." Ya, Allah askina ya; kanunilik ilkesi nerede? Kamu yararindan çikip öznel amaçlara yönelik düzenlemeler ortaya koyacak Bakanlik. Hâlbuki hukuk devleti ilkesinin temel kosulu düzenlemelerin belirli olmasidir ama siz, hukuk devletinden ne anlarsiniz! Bu yönüyle de Anayasa'ya aykiri.” dedi. EGITIM BIRLIGI YOK SAYILIYOR Milletvekili Köksal, konusmasinin devaminda su ifadeleri kullandi: “Ayrica, 3'üncü maddenin (1)'inci fikrasi da ögretmenligi bir ihtisas meslegi olarak tanimlarken, (4)'üncü fikraya bakiyorum, kariyer basamaklarina ayiriyor; bu da ayri bir çeliski, madde kendi içinde bile çeliskiyle dolu. Ögretmenin meslegini ifa ettigi her egitim kurumu devletin denetimi ve gözetimi altinda olmak zorundadir. Siz, bu teklifle "devletin" ibaresini kaldiriyorsunuz. Bu ne demek? Egitim birliginin yok sayilmasi demek. Bu ne demek? Yarin, egitim ögretim birligini bozacak uygulamalara davetiye çikarmak demek. 4'üncü maddede ögretmenlerin nitelikleri ve seçimi düzenlenmek istenmis. Ancak burada da Anayasa'ya aykirilik var. Nasil? Bakin, ögretmenler, "memur" kategorisindedir. Siz tutuyorsunuz "memur" kategorisinde olan ögretmenleri... Anayasa'mizin 128'inci maddesi ne diyor? "Memurlarin ve diger kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmalari, görev ve yetkileri, haklari ve yükümlülükleri, aylik ve ödenekleri ve diger özlük isleri kanunla düzenlenir." diyor. Simdi, "memur" kategorisindeki ögretmenlerde aranacak nitelikler kanunla düzenlenmeli ama siz ne yapmissiniz, bu nitelikler neler? Genel kültür, pedagojik formasyon, meslek bilgisi. Ama ne yapmissiniz? Siz, bunu da idareye birakmissiniz, bu niteliklerin tespitini Bakanliga vermissiniz; kanunla düzenlenmesi gereken bir alan Bakanligin takdirine birakilmis. 4'üncü madde bu yönüyle kanunilik ilkesine aykiridir. Yine, Anayasa'mizin 7'nci maddesindeki yasama yetkisinin devredilmezligi ilkesine de aykiridir ve 2'nci maddedeki hukuk devleti de bu sekilde yok sayilmistir.” AMAÇ ÖGRETMENLERI SIYASI OLARAK FISLEMEK MI? “Kanun teklifindeki amaçlardan biri de ögretmenleri siyasi olarak fislemek mi?” diyen Köksal, “Teklifin 5'inci maddesinde, aday ögretmenlerin atanmasinda güvenlik sorusturmasi ve/veya arsiv arastirmasi yapilmasi sarti getirilmistir. Anayasa'mizin 70'inci maddesi derki arkadaslar: "Her Türk, kamu hizmetine girme hakkina sahiptir. Hizmete alinmada, görevin gerektirdigi niteliklerden baska hiçbir ayirim gözetilemez." Ama siz, güvenlik sorusturmasi ve/veya arsiv arastirmasi sarti getirerek Anayasa'nin 70'inci maddesini de ihlal ediyorsunuz. Adli sicil kaydi alinirken bir de üstüne güvenlik sorusturmasi, arsiv arastirmasi istemek de neyin nesi? Amaç, ögretmeni siyasi olarak fislemek mi ya da iktidardan olani olmayani belirleyip siyasi görüse göre ögretmen kabulünü saglamak midir? Buna kilif uydurmak için mi yapiyorsunuz? Isin içinde AKP olunca liyakatin yeri her daim saraya sadakat olacaktir. Ögretmen alimlarinda, mülakatlarda yaptiklariniz ortadayken size kim güvenir Allah askina! Atanmaya iliskin olarak ögretmenlik sinavinin nasil, hangi kurumca yapilacagi kanunla belirlenmemis, idareye birakilmistir. Bu, hem Anayasa'mizin 128'inci maddesine hem yasama yetkisinin devredilmezligini öngören 7'nci maddeye hem de 2'nci maddedeki hukuk devleti ilkesine açikça aykiridir. "Aday ögretmenlerden adaylik süreci sonunda Adaylik Degerlendirme Komisyonu tarafindan yapilan degerlendirmede basarili olanlar ögretmenlige atanir." denmektedir, lakin bu Komisyon nasil olusacak, neye göre nasil karar verecek, nasil degerlendirme yapacak belli degildir. Bu da Anayasa'nin 128'inci maddesinin açikça ihlali demektir. Çünkü kanunla düzenlenmesi gereken bir alan idarenin keyfiyetine birakilmistir.” ifadelerini kullandi. BASÖGRETMENLIK UNVANI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’E AITTIR Basögretmenlik unvaninin Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e ait oldugunun önemle altini çizen Milletvekili Burcu Köksal, “Yine 6'nci maddede uzman ögretmen ve basögretmen sinavlarinin kimin tarafindan ve nasil yapilacagi belirsiz. Kanunla düzenlenmesi gereken husus idareye birakilmis. Bu da Anayasa'mizin 128'inci maddesine açikça aykirilik teskil eder. Ve basögretmenlik, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e aittir. Bunu belirtmeden geçemeyecegim, bunu siradanlastirmaya kalkmak, ona mahsus bir unvani baskalarina vermek bana göre son derece yanlistir. Yapmayin! Bu hatadan dönün! Ayrica, aday ögretmenlerin idari cezalar almasi durumunda meslekten atilma, görevine son vermek için yeterli görülmüstür. Bu da ne demek arkadaslar? Yargi karari olmadan bir kisiyi siz cezalandiriyorsunuz, bu anlama geliyor. Hakka, hukuka aykirilik teskil eder, Anayasa'nin 70'inci maddesiyle çelisiyor, yapmayin Allah askina. Bir kisinin memurken aldigi bir idari ceza görevden uzaklastirilmasina neden degilken, aday ögretmenken aldigi bir idari cezanin görevden uzaklastirilmasina neden olmasi açikçasi Anayasa'ya, hakka, hukuka, hakkaniyete, hiçbir seye sigmaz. Aday ögretmenin siyasi görüsü istediginiz gibi degilse bir kilifa uydurup ona idari ceza verip ilisigini keseceksiniz. Uygulamada bu hüküm aday ögretmenler üzerinde mobing uygulamasina yol açar, idarenin keyfiyetine tabi tutar, yapmayin!” diye konustu. 3600 EK GÖSTERGEDE NEYIN HESABINI YAPIYORSUNUZ? Milletvekili Köksal, “Ve 3600 ek göstergeye gelince 1'inci dereceye Ocak 2023'de veriyorsunuz. Niye Ocak 2023? Niye seçim yatirimi mi? Niye yasa yürürlüge girdigi zaman degil de Ocak 2023? Arada geçen süredeki maddi kayiplar ne olacak? Neyin hesabini yapiyorsunuz? Ve 9'uncu maddede sözlesmeli ögretmenlerin can güvenligi ve saglik mazereti disinda tayin hakkinin olmamasi da yine hakka, hukuka ve hakkaniyete aykiridir. Es durumu tayin hakkinin taninmamasi devletin aile bütünlügünü koruma ödevine de açikça aykiridir. Anayasa'mizin 41'inci maddesi der ki: "Devlet, ailenin huzur ve refahi ile özellikle ananin ve çocuklarin korunmasi için gerekli tedbirleri alir." Simdi, sözlesmeli ögretmene es durumu tayini hakki tanimayarak Anayasa'yi açikça ihlal etmektesiniz. Bu ögretmenlerin suçu aile kurmak mi, suçlari evlenmek mi, sizin aileye verdiginiz deger bu mu? Her firsatta ailenin bütünlügünden, birliginden, kutsalligindan bahsedip de sözlesmeli ögretmenlere aile birligi tayini vermemek iki yüzlülük degildir de nedir Allah askina? Ögretmenlik Meslek Kanunu'nu hazirliyorsunuz ama ögretmenlerin nasil yetisecegine dair bir hüküm yok. Ögretmenler küçük yaslardan itibaren yetistirilmeli diyor konunun uzmanlari. Burada köy enstitülerinin kurucusu Ismail Hakki Tonguç'u saygi ve rahmetle aniyorum. Köy enstitülerinden ögretmen okullarina, ögretmen liselerinden en son kapattiginiz Anadolu ögretmen liselerine kadar emegi geçen herkese saygi ve minnet duyuyorum. Bir Anadolu ögretmen lisesi mezunu olarak lütfen bu okullari yeniden açin, açin, açin! Ögretmen yetistirmeye önem verin diyorum.” dedi. Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap