Ülkemiz gerek cografi yapisi ve iklim sartlari gerek sahip oldugu akarsu zenginligi ve su kaynaklari ile sellere oldukça fazla maruz kalmis bir konumdadir. Cografyamizda tarihin her döneminde, sel baskinlarinin meydana geldigi bilinmektedir. Son zamanlarda taskin sayilarinda bir artma meydana gelmis olsa da geçmise göre daha az kayip yasanmaktadir. Ülkemizde farkli zaman dilimlerinde meydana gelen sel felaketlerinde birçok mesken yikilmis ve tarim arazisi kullanilamaz hale gelmistir. Sel baskinlari insan kaybi yaninda, devletin ve milletin ekonomik yönden zarara ugramasina sebep olmustur. Sel baskinlarindan korunmak için sehirlerin içinden geçen akarsularin islah edilmesine, çesitli baraj ve seddelerin insasi için azami gayret gösterilmistir. Bati Karadeniz’de 11 Agustos 2021 tarihinde çok büyük yagislar meydana gelmistir. Kastamonu, Sinop ve Bartin'da meydana gelen sel felaketlerinde 78 vatandasimiz hayatini kaybetmistir. Neredeyse bir yillik yagisin üçte ikisinin 24 saatte yagdigi müsahede edilmistir. Yagislarin etkisi altina giren Bartin Ili Ulus'a bagli Ceyüpler köyünde metrekareye yilda ortalama 488 kilogram yagis düserken bunun üçte ikisi miktarina denk gelen 319 kilogram yagis sadece 48 saatte yagmistir. Nispeten diger sehirlere göre daha az hasarla atlattigimiz Bartin’da yasanan taskinla alakali önceki dönemde önemli çalismalar yaptigimizi belirtmek istiyorum. Eger bu çalismalar yapilmamis olsaydi bugün Bartin’da Allah korusun çok büyük can ve mal kayiplarinin ortaya çikmasi muhtemeldi . Söyle ki ben DSI Genel Müdürü ve Bakan oldugum dönemlerde illerimizi her yil ekibimle ziyaret eder, mes’eleleri bizzat yerinde görür ve çözerdik. Bir tarihte Bartin’a incelemeye gittigimizde Bartin Çayinin denize döküldügü alanda sol sahile baktigim zaman burada büyük bir heyelan olma ihtimalini hemen farkettim. Çok büyük bir kütlenin dereye kaymasi halinde Bartin Çayinin önü tikanacak ve mansapta biriken sular Bartin Sehrimizi su altinda birakacakti. Çok acil bazi tedbirlerin alinmasi gerektigi kanaatine varmistim. Burada bir heyelan olursa Bartin Çayi önünde bir baraj olusur ve Bartin’in tamami su altinda kalir düsüncesiyle gece uyuyamadim ve ertesi gün arkadaslari topladim. Arkadaslar Bartin’da büyük sikinti var. Bunu çözmemiz lazim. Benim uykularim kaçti diyerek yapilacaklari teker teker planladik. Öncelikle heyelan riskini azaltmamiz gerekiyordu. Yamacin gerek jeolojik ve gerekse de topografik yapisi büyük bir heyelanin olmasina müsait görülerek ayrintili bir inceleme ve projelendirme gerektigi kanaatine vardik. Hem Bartin Çayinin islahi hem de heyelani önleyici tedbirleri alacak olan projeyi gerçeklestirmeye karar verdik. Hemen bütün is makinelerini seferber ettik. Teraslama yaparak ve oradaki malzemeyi tasiyarak heyelan riskini ortadan kaldirdik. Böylece ön bir rahatlama saglamis olduk. Bartin hala risk altindaydi ve kurtarmak için mutlaka barajlar yapmak gerekiyordu. Dolayisiyla dört barajin hizla yapilmasi talimatini verdik. Bunlardan birisi temelden yüksekligi 72,5 metre olan ve 66 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip Kirazliköprü Barajidir. Bu baraj daha önce projelendirildigi için birtakim yanlislar vardi. Projesini yeniden hazirladik. Neticede çok hizli sekilde Kirazliköprü Barajini tamamladik. Bu baraji tamamlayip su tuttuktan kisa bir süre sonra Bartin’da büyük bir yagis meydana geldi. Allaha sükür bu baraj sayesinde Bartin büyük bir sel felaketinden kurtulmus oldu. Bugün Bartin sehri taskin felaketine maruz kalmadi ise bunun sebebi bu barajin yapilarak isletmeye alinmasidir. Arkasindan insa ettigimiz baraj hüviyetindeki Kisla Sel Kapani da sel baskini zararlarindan sehrimizi kurtaran önemli projelerimizden biri oldu. 55 metre yükseklige 15 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip Kisla Sel Kapani ile Kirazliköprü Barajini 29 Kasim 2017 tarihinde Sayin Cumhurbaskanimiz tarafindan 375 tesisin toplu açilis merasimi ile hizmete aldik. Ayrica Kozcagiz Barajini insa ettik. Yüksekligi 54 metre olan Kozcagiz Baraji 46 milyon metreküp su biriktirme hacmine sahip ve 24.600 dekar arazinin sulanmasina hizmet edecektir. 9 Temmuz 2014 tarihinde temelini attigimiz barajda su anda %97 fiziki gerçeklesme saglanmistir. Bartin’da bir diger önemli su projemiz de temelden yüksekligi 46 metre olan ve 839 bin metreküp su biriktirme hacmine sahip Ulus Eldes Barajidir. 19 Agustos 2016 yilinda temelini attigimiz barajda yüzde 81 fiziki gerçeklesme saglanmistir. Netice olarak Bartin’da son 18 yilda bu dört baraj haricinde 40 dere islah tesisi tamamlayarak; Bartin sehir merkezi, 49 adet yerlesim yeri ve takriben 4.000 dekar araziyi taskin zararlarindan korumus olduk. Bati Karadeniz’de 11 Agustos 2021 tarihinde meydana gelen taskinlardan etkilenen Bartin’da sadece bir kaybimiz var. Dere yataginda evi olan bir vatandasimiz maalesef hayatini kaybetti. Kastamonu, Sinop ve Bartin’daki taskinlarda hayatini kaybeden vatandaslarimiza Allah rahmet eylesin. Milletimizin basi sag olsun. Bartin’da büyük bir mal ve can kaybinin yasanmamasinin sebebi tamamen insa ettigimiz barajlar ve dere islahlaridir. Ayrica Bartin Çayinin sol sahilinde heyelanin önlenmesi için yaptigimiz seferberlik neticesindedir. Taskinlarin Önlenmesinde Baraj ve Hidroelektrik Santrallerin Rolü Büyük Bati Karadenizde meydana gelen taskinlarin ardindan özellikle bazi kisiler sellere Baraj ve HES’lerin sebep oldugunu iddia ettiler. Bu son derece yanlis bir iddiadir. Baraj ve HES’ler kati surette seli tetiklemiyor bilakis Baraj ve HES’ler seli barajda depolayarak veya nehir santralleri de adeta bir tersip bendi görevi gördükleri için taskinin hizini azaltiyor. Dolayisiyla bunlarin taskinlara sebebiyet verdigini söylemek tamamen bilgi eksikliginden kaynaklanan bir husustur. Nitekim Bozkurt ve Kastamonu’da da bu konu gündeme geldi ama bu iddianin tamamen yalan oldugu ortaya konuldu. HES’ler sadece suyun gücünden istifade ederek elektrik üreten, iklim degisikligi ile mücadelede müsbet katkisi sebebiyle dünyada da tesvik edilen, yenilenebilir temiz enerji kaynagidir. Iddia edildigi gibi sellere ve heyelanlara sebep olmamakta, aksine önleyici rol üstlenmektedir. Vatandaslarimizin Yagmur ve Sele Karsi Dikkatli ve Hassas Olmasi Gerekiyor Dere yataklarinin isgal edilmesi mutlaka önlenmelidir. Dere bir gün mutlaka yatagini geri alir. Bazi Belediyeler maalesef seçim kaygisi ile vatandasin yanlis taleplerini dahi yerine getirmek gibi bir hatanin içine düsmektedir. Bu durum, büyük felaketlere sebep olmaktadir. Bu konuyla alakali bir hatirami zikretmek istiyorum. Bir tarihte Istanbul Teknik Üniversitesinde ögretim üyesiyken, mahkemeden bilirkisi olarak bir dosya tarafima iletilmisti. O dönemki Kastamonu Belediye Baskani, nasil olsa taskin olmuyor diye Kastamonu’daki tarihi Nasrullah Köprüsünün bir gözünü yikarak dere boyunca binalarin yapilmasi için ruhsat vermis. Tarihi köprünün bir gözünü yok etmislerdi. Bu durum gerçekten korkunç bir manzaraydi. Burada büyük bir sorumsuzluk ve kasit olduguna dair raporumu yazarak mahkemeye iletmistim. Ama yapanin yaptigi yanina kar kaliyor. Daha sonra Kastamonu’ya gittigimde Nasrullah Köprüsünün bir gözünün maalesef yok edilmis oldugunu çok büyük bir üzüntü ile görmüstüm. Vatandaslar veya bazi yöneticiler derelerde bazen su olmadigini söylüyorlar. Bu tespit son derece yanlistir. Istanbul’da Kagithane, Alibey ve Küçükköy Derelerini islah ederken, o bölgedeki vatandaslarla konusurken “500 yilda bir olan su akimi geldigi zaman önünde ne var ne yoksa alir götürür. ” demistim. Vatandasin biri “Hocam biz 500 yil mi yasayacagiz?” demisti. Ben de kendilerine “Bu büyük taskin 500 yil sonra gelecek diye bir sey yok . Belki bir yil sonra, belki üç yil sonra gelebilir ve her seyi alip götürebilir.” demistim. Dolayisiyla dere yataklarina kesinlikle konut insa edilmemelidir. Çürük zeminlere, alüvyonlu ve dolgu alanlarina yapi yapilmamalidir. Depreme dayanikli olmayan binalarin “Kentsel Dönüsüm” çalismalari hizlandirilmalidir. Ayrica dere yataklarinda bulunan binalar için de “Sel Dönüsüm” çalismalari gerçeklestirilmelidir. Bu konuyla alakali Belediyelere büyük mes’uliyet düsmektedir. Çevre ve Sehircilik Bakanligi da her türlü destegi vermektedir. Ayrica vatandaslarimiza da düsen vecibeler vardir. Yapilan yanlisliklari, Belediyeye, ilgili kurum ve kuruluslara bildirmek, dere yataklarinda yapilan dairelerden satin almamak gibi vecibeleri vardir Afyon HABERI
Yorumlar
Yorum Yap